Yusuf Kaynak: Tercüme Ve Tercüme Etme Konusunda Bilgiler

Bu makale Kürdçe çeviri için bilgilerdir. Kürdçe İrani dil ailesinden bir dildir. Çevirmen/ tercüman Türkçe kelimeyi bire bir Kürdçeye tersi Kürdçe kelimeyi bire bir Türkçe çevirmesine gerek yoktur.

 

Tercüme kavram anlamı; kelimeyi veya cümleyi yazılı veya sözlü olarak bir dilden başka bir dile çevirmedir. Bu tercüme/çeviri kavramını bir dergi veya gazete yorumuyla kavramak kolay değildir.  Çünkü tercüme/çeviri çoktandır bir bilim disiplinidir ve üniversitelerde ve akademik kurumlarda okutuluyor ve öğretiliyor. Dünya milletlerinin bu resmi kurum ve kuruluş sahiplerinin tercüme etme ve çevirilerdeki sorunlarını yüzyıllar önce çözüme kavuşturmuşlar. Onların artık bu tür sorunları ve zorlukları kalmamış. Kürdler gibi resmi kuruluşlara ve devlete sahip olmayan halklarda halen bu tür sorunlarını çözememişler. Gerçek bilimsel kurumlarıyla bir devletle ayağa kalkmadıkça; bu tercüme sorunu ve kavramı da Kürd dilindeki çeviri çalışmaları da sağlam temellerin üzerine oturtamazlar.   

 

Bireysel çalışmalarla ve bir kişinin performansı veya kabiliyetli bireylerin çabaları ile tercüme işleri hal edilmez ve köklü sağlam temellere oturtulmaz. Kurmancî için bugüne kadar yapılan tercümeler bir dilden bir dile el yordamıyla yani bilim metoduna göre değil, zeki insanların kabiliyetine ve kişisel çabalara göre yapılmaktadır. Biz buna sadece saygı göstermeyi değil gelecek günler için çevirmenin bilimsel metodları çeviri de kullanmasını gerektiğini söylüyoruz. Kürdlerin akademileri ve üniversiteleri oluşursa, birey bilimsel çeviriler hakkında bilgilenirse o zaman şaşıracaklar ki ne kadar büyük ve küçük yanlışlar yaptıklarını. Çeviri ile ilgisi olmayan kişilerin çevirmen olduklarını görecekler; ama onların çalışmalarından yararlanmışlar; diğer taraftan çeviriye de zarar vermişler, şahısa vermişler ve kendi şahsi adlarına vermişler. Şimdiye kadar Kürdlerin bilimsel kurumları olmadığı için kim ne yapıyorsa o kişi sorumlu oluyordu. Artık o zamanlar az çok geride kalıyorlar. Güneyde akademi ve üniversiteler var, batıda da doğuda da var ve yenileri yapılıyor; bu son yıllarda kuzeyde ve Avrupa'da da ciddi ilmi çalışmalar yürütülüyor; Avrupa'da da ve Türkiye'de de Kurmancî ve Zazakî bölümler açılıyor. Kürd dili ile edebiyatı ile ilgili üniversitelerde yüksek okullarda  akademisyenlerce ders veriliyor. Bunlar hepsi anadilin ve edebiyatın gelişmesi için öngörülen ileri gelişmelerdir.            

Çeviri ve çevirmen yani tercüme ve tercüman; eğer insan başka bir dili ve edebiyatı okumamış ise çevirmen yani mütercim olmaz: çevirmenlik için tekniki ve bilimsel altyapı gerekli; ve çevirmen baştan çeviri teorisini bilmeli ve pratikte çeviri dilinden haberdar olmalı ve o dilin karateristiklerini de bilmeli. Çeviri için ele alacağın o dilin metnini kültür ve dil farklılıklarını analiz etmesi de gerekli. Çeviri sayesinde 'dünya edebiyatı' kavramı çoktan ortaya çıktı. Tarihte çevirmen/tercüman bir eski meslektir ve onun teorisi sayesinde dünya klasikleri bu zamana kadar bir dilden dile ve bir nesilden  nesile aktarılıyor. Dünya klasikleri gibi: roman, destan, hikaye, masal, şiir, gezi notları ile tabiat bilgileri ve hatta diğer bütün doğa bilimleri de her türlü yazılı eserin bir anadilden başka bir dünya diline çevrilmesi dünya edebiyatını geliştiriyor ve bu yolla kültürler birbirini tanıyor ve birbirini de etkiliyor. Onun için çevirmen çeviriyi bilimsel prensiplere göre bilerek öğrenerek yapmalıdır. Önce insanın kendi anadilini iyi bilmesi lazım ve çeviri yapacağı dili de en az anadili kadar bilmesi gerekli 

 

Kaynak tekst ........................................ Hedef tekst

Örnek olarak:     ana dil kaynaktır ............ Çeviri dili hedeftir

Yaşamım zora girdi/miş......................  Jiyana min ket/iye tengasiye

Kürdçe bir dile çevrilmesi kaynaktır...Türkçeye çeviri o dili hedef eder

 

Bu makale Kürdçe çeviri için bilgilerdir. Kürdçe İrani dil ailesinden bir dildir. Çevirmen/ tercüman Türkçe kelimeyi bire bir Kürdçeye tersi Kürdçe kelimeyi bire bir Türkçe çevirmesine gerek yoktur. Bu diller familyası birbirinden ayrı, karekteristikleri ayrı, gramerleri ayrıdır. Çeviri yapacak kişiler sadece bu dilleri yeteri kadar iyi bilmeleri yetmez. Pratikte, uygulamada ve düşüncede analitik ve  birde dilin mantığını bilmeliler. Birkaç dil bilmeyen kişiler için çeviri işi kolay değildir. Çevirmenlik  hassas ve ciddi bir meslektir. Tercümede kelime kelime çeviri yapamazsın o dilin sentaksını/söz dizilişini bilmelisin, gramerini bilmelisin, hedef edinen dilin şakalarını, gülmecelerini ve sinonim/eş anlamlı ve bilmecelerini, folklorunu de iyi bilmelisin. En önemlisi de o dilin yapısını analiz etmeyi, cümle kuruluşunu ve dil sentezini de bilmelisin. Ne zaman bu bilgilere sahip olursan o zaman çeviri yapar çevirmen olursun. Geçen zamanlardan bir örnek verirsek Amerikalı bir Haham dünyaca ünlü boksör Mehmed Ali Clay'in defin merasiminde bir konuşma yapmıştı, konuşmasında Kürdlerle ilgili bir kaç sözde etmişti. Kürdler Haham'ın İngilizce konuşmasını kitle haberleşme araçlarından ve sosyal medyanın Türkçesinden veya Arapçasından Kürdçe Kurmancîye çevirmişler için de çok benzemezler vardı, örnek: 'tell the leaders of Turkey to stop killings the Kurds'. Haham'ın bu sözleri Facebookta ve Kurd medyasında değişik çevirilerle Kürdçe ve Türkçeleri yapıldı. Bu çeviriler öne çıktı: 1) Türk liderlere söyleyin Kürdleri öldürmeyi durdursunlar!. 2) Türk yöneticilere söyleyin yeter Kürdleri öldürmesin!. 3) Türk başkanına/ liderine söyleyin Kürdleri öldürmeyi durdursun!. 4) Türk lidere söyleyin artık Kürdleri öldürmesin!. Gördünüz ne kadar değişik yolla ve sözcükle çeviri yapılıyor. Yanlış değiller, fakat değişik anlam farklıları ve nuanslar oluşuyor. Eğer çeviren çeviri usul ve metoduna göre düşünecek olursak yukarıdaki cümlelerin her birinin anlam ayrılıkları var ve çevirmen kişi ancak nuans farklılıkları ve içerik anlamında dil prensiplerinin önemini de anlayabilir.                  

 

Örnek için: iyi bakın bakalım bu Kürdçe atasözleri ve deyimleri nasıl Türkçeye ve Arapçaya çevirirsiniz. 1. 'Ereb ji Ereb re gotiyê qûna te ji qûna min reștir e'. 2.'Navê te ji navê min sortir e'. Orhan Pamuk bu isme benzer bir adla bir roman yazmış 'Adım kırmızı' büyük bir ihtimalle bu adı Kürdçeden almış. Bildiğimiz kadarı ile Türkçe de böyle bir söz ve deyim yok, Kürdler diyor: 'Navê min sor e'. üstelik bu atasöz değil bir deyimdir mecazi kulanılır. Başka örnek 'șêr șêr e çi jin e çi mêr e'. 

 

Yusuf Kaynak, Lahey, 10.07.2020

YAZARLAR Haberleri

Önemli Bir Portre: Numan Efendi
Aziz Özdemir yazdı: Irkçılık Ya Da Işıl Özgentürk
İrfan Aktan: Işıl Özgentürk’ün çukuru
Yeni Amedspor yönetimi ve transfer politikası
Binbaşı Kasım Ataç: Bir Ajanın Anatomisi