Mardin'de DEDAŞ'ın meskenlerin elektriklerini kesmesi üzerine bini aşkın köylü suç duyurusunda bulundu. Köylüleri haklı bulan mahkeme, elektrik kurumunun 'tadilat' kesintisini 3 saatle sınırladı.
Mardin'de 2013'ten bu yana uygulanan elektrik kesintileri elektrik kurumunun özelleştirilmesinden bu yana bölgede yaşanan elektrik kesintileri, halk ile Dicle Elektrik'i (DEDAŞ) karşı karşıya getirmeye devam ediyor. 2020 yılında DEDAŞ’ın yaptığı kesintilere yönelik açılan yüzlerce dava sonucu, mahkeme kararına binaen icra dairesi aracılığıyla elektrik kesintisi yapılan köylere yeniden elektrik bağlanmıştı. Ancak mahkeme kararlarına rağmen DEDAŞ, 3 Temmuz 2023 itibariyle tekrar toplu kesintiler yapmaya başladı. DEDAŞ, bakım yapıldığını iddia ederek gün içerisinde 10 saati aşkın kesintilerle köy halkının yaz aylarında susuz, elektriksiz kalmasına sebep oldu.
10 saatlik kesintiler için savcılığa yapılan suç duyurusu sonucunda, kolluk personellerinin öncülüğünde DEDAŞ’ın bakım yapıldığını iddia ettiği Dikmen ve Ulaşlı hatlarında hiçbir bakım ve çalışma yapılmadığı tespit edildi. Hatlarda hiçbir bakım çalışması yapılmamasına rağmen elektrikleri kesilen köy halkının Avukatı Hamdullah Korkmaz, uygulamanın hukuksuz olduğunu söyledi.
Korkmaz, yaşanan elektrik kesintileri sonucunda şikayetçi olan yüzlerce mesken sahibinin, elektrik borçları bulunmamasına rağmen DEDAŞ’ın “borçlu olan kişilerden” parayı tahsis edebilmek adına tüm köyün elektriğini kestiğini belirtti.
Şikayette bulunan köylülerin avukatı Korkmaz olayı şöyle özetledi: “DEDAŞ bu usulsüzlükleri huy edinmiş bir şirkettir. Bakım yapıldığını gerekçe olarak sundular fakat bakım yapılmadığı savcılığa bulunduğumuz suç duyurusu üzerine tespit edildi. DEDAŞ’ın bu kesintileri yapmasının temel sebebi, DEDAŞ’ın borcunu ödemediğini iddia ettiği bir takım tarımsal sulama abonelerini ödeme yapmaya zorlamak. DEDAŞ, meskenler dahil olmak üzere yüzlerce evin bulunduğu köyün elektriklerini kesiyor. Yani 'borcu olanların' aboneliğini keseceklerine tüm köylerin elektriğini kesme yoluna gidiyorlar. Bu gelişmeler sonucu çiftçilerle beraber bini aşkın insanla birlikte DEDAŞ İl Müdür Yardımcısı Raci Nar, DEDAŞ İl Müdürü Halil Homan ve DEDAŞ’ın Genel Müdürü Yaşar Arvas hakkında suç duyurusunda bulunduk.”
Uygulanan elektrik kesintilerinin özellikle yaz aylarında yapılmasının halkı iki kat mağdur ettiğine değinen Korkmaz, köyde bulunan ve yaşamları cihaza bağlı olan yaşlıların olduğunu belirtti. Köyde yaşayan, Zeko Sağlam'ın 3. evre kanser hastası olduğunu, kemoterapi tedavisi sonlandırılarak son anlarını yaşaması adına eve gönderildiğini, elektrik kesintilerinden kaynaklı olarak oksijen cihazı çalışmadığından dolayı ambulansla acil olarak hastaneye sevk edildiğini ve kesintilerin buna benzer onlarca soruna yol açtığını aktardı.
Yaz aylarında yakıcı sıcakların çok büyük tehlike arz ettiğini hatırlatan Korkmaz, elektrik kesintilerinin su kesintilerine de neden olduğunu ve serinlemenin de elektrik ile mümkün olduğunu dile getirdi.
Bini aşkın köylüyle birlikte yapılan şikayet ve suç duyurusundan sonra mahkeme, DEDAŞ’ın kesintileri günlük 09:00-12:00 saatleri arasında 3 saat ile sınırlandırılmasına ve en az 21 saat kesintisiz elektrik verilmesi yönünde karar verdi. Mahkeme, borcu olan vatandaşların ise 5.000 TL nakdi teminat vererek yeni gelecek faturaları aksatmadan ödemeleri koşuluyla kesintisiz elektrik almaları yönünde karar aldı.
Mahkeme kararından sonra köylere tekrar elektrik vermek durumunda kalan DEDAŞ, karara rağmen köy halkını suçlayan nitelikte açıklamalarda bulundu. Açıklamalarda yapılan elektrik kesintilerinin “bakım çalışmaları” amacıyla olduğunu ve şikayetlerin bakım çalışmalarını aksattığını açıklayan DEDAŞ, onarılması gereken trafoları onarmayacağını dile getirdi.
DEDAŞ İl Müdürü Homan, “Kamu yararı gözetilerek yaklaşık 8.500 abonenin kaliteli ve sürekli enerji almasını sağlayacak olan çalışma, montajın 8’nci gününde borçlu tarımsal sulama abonelerinin zorunlu olarak yapılması gereken planlı kesintileri gerekçe göstererek şikâyette bulunması nedeniyle durduruldu. Enerji kesintisi yapılmadan teknik olarak çalışma yapılamayacağından 11 Temmuz itibariyle çalışmalarımız durmuş ve montaj işlemi tamamlanamamıştır. An itibariyle 20 fidere bağlı yeraltı kabloları kanal dışında olup tehlike arz etmektedir" açıklamasında bulundu.
DEDAŞ’ın yaptığı açıklamalara da değinen avukat Korkmaz, DEDAŞ’ın neden borçlu abonelerin elektriğini kesmediğini sorgulayarak şöyle cevap verdi: “DEDAŞ, tek tek kesinti yapmak yerine toplu kesinti yaparak hem orada yaşayan halkı birbirine düşürüyor hem de kendi çalışanlarının rüşvet almasının önüne geçmeye çalıştı. Çünkü rüşvet alan DEDAŞ çalışanları borçlu kişilerin elektriğini kesmiyordu. Yasal yollardan yapması gereken şeyi bu yollar ile yaparak köy halkını mağdur etti. İl müdürünün yaptığı açıklamada “Biz çalışmalarımızı yapamıyoruz” söylemi kesinlikle gerçeği yansıtmıyor. Bu çalışmaların bahar aylarında yapılmasının önünde hiçbir mani yok. Madem halkın iyiliği bu kadar önemseniyor havaların daha serin olduğu aylarda vatandaşı mağdur etmeden çalışma yapmak gayet mümkün. Kaldı ki hangi elektrik dağıtım şirketi aylarca günde 10 saatlik kesinti ile bakım çalışması yapıyor. Ve kolluk kuvvetleri öncülüğünde bakım çalışması yapmadıkları tespit edilmesine rağmen halen bunu bahane ediyorlar.”
Av. Korkmaz mahkeme kararı olmasına rağmen DEDAŞ’ın tekrar köy halkına Temmuz ayının 19’u için kesinti yapacaklarına dair mesajlar gönderdiğini aktardı. Bu mesajların köy halkını tekrar mağdur edeceği korkusu yaşandığını dile getiren Korkmaz, şöyle devam etti: “Bu şirket uzun yıllardır mahkeme kararlarına rağmen kısa süreli sorunu giderse de vatandaşı mağdur etmeye ve mahkeme kararını tanımamaya devam ettiler. Bu şirket kararları tanımamayı şirket politikası haline getirdi. Mahkeme halkın lehine karar verse bile kararın uygulanması noktasında tereddütlerimiz var. Hem eski hem yeni il müdürleri hakkında yüzlerce şikayet olmasına rağmen etkin soruşturma yürütülmedi ya da şirket sorumluları değil çalışanları sorumlu tutuldu. Mahkemenin verdiği kararı uygulamamak suçtur, bunu tekrar buradan hatırlatmak isterim. Sonuna kadar bu soruşturmanın takipçisi olacağız.”
Kaynak: Gazete Duvar