Dünyanın en önemli siyasi platformlarından olan Münih Güvenlik Konferansı, ikinci gününde de Ukrayna krizi konusunda gündemi belirleyen konuşmalara ve yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski konferanstaki konuşmasında, ülkesinin NATO’ya alınmasını istedi. "NATO, Ukrayna'nın üyeliği konusunda dürüst olmalı" diyen Zelenski "Avrupa'nın güvenlik mimarisi yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Biz Ukrayna’da Avrupa’yı koruyoruz. Ukrayna'ya düşen bombalar Avrupa için de tehdit" dedi. Batılı devletleri, Rusya’ya karşı sürekli taviz vermekle suçlayan Ukrayna lideri, "Sekiz yıldır dünyanın en güçlü ordusuna geçit vermedik. Daha fazla destek ve net bir tavır istemek hakkımız" diye konuştu. Zelenski Rusya’ya yaptırımların uygulanması için ülkesine saldırılmasının beklenmesini eleştirerek yaptırımların hemen yaşama geçirilmesinin, Rusya’nın saldırısını engelleyeceğini öne sürdü.
Konferansın en yankı bulan konuşmalarından birini yapan ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Rusya'nın Ukrayna’ya saldırması durumunda "Rusya’ya yönelik eşi benzeri görülmemiş yaptırımlar" uygulanacağını söyledi. Bunlar arasında mali yaptırımların da olacağını söyleyen Harris, NATO’nun Doğu Avrupa’daki üyelerini gerekirse askeri olarak savunacağını, ayrıca silah sevkiyatı desteğini de artırarak sürdüreceğini açıkladı. "Başkan Biden'ın dediği gibi, bizim bölgede bulunan askerlerimizin amacı Ukrayna’da savaşmak değil, amaçları NATO üyesi ülkelerin topraklarının her karışını savunmak" değerlendirmesini yapan Harris, Rusya’nın Doğu Avrupa’daki NATO üyelerine yönelik bir saldırısının doğrudan NATO’nun 5. maddesi gereği tüm NATO üyelerine yönelmiş bir saldırı olarak değerlendirileceğini ve karşılık verileceğini de ilan etti.
Putin yönetiminin bir "Rus saldırganlığı senaryosu" hazırladığından söz eden Harris "Biz bariz provokasyon haberleri alıyoruz ve Rusya'nın nasıl yanlış bilgi, yalan ve propaganda yaptığını da net bir şekilde tespit ediyoruz" dedi. ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris "İki dünya savaşı sonrasında, kaos yerine düzen, çatışma yerine de güvenlik gerektiği konusunda bir fikir birliği ortaya çıktı, bunun savunulması gerekiyor" ifadesini kullanırken ulusların ve devletlerin ittifak biçimlerini seçme hakkına sahip olduğunu, ulusal sınırlarınsa zorla değiştirilemiyeceğini vurguladı.
ABD Başkan Yardımcısı Harris, ABD'nin ve müttefiklerinin diplomatik bir çözüme açık olduklarını, ancak Rusya'nın seçeneğinin diplomasi olmadığını iddia ederek "Moskova’nın sözleri, eylemleriyle uyuşmuyor" diye konuştu. Kamala Harris, konferansın ilk gününde Letonya Devlet Başkanı Levits, Litvanya Devlet Başkanı Nauseda ve Estonya Başbakanı Kallas ile de biraraya gelmiş ve ülkesinin Baltık devletlerinin yanında olduğunu söylemişti.
Stoltenberg: “Rusya dünyayı aldatmaya çalışıyor”
Konferansın sabah programını bir konuşmayla açan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya'yı "dünyayı aldatmaya çalışmakla" suçladı. Stoltenberg "Rusya Ukrayna‘yı işgal bahanesi yaratmak için elinden geleni yapıyor" derken NATO ve Batılı devletlerin, Rusya’nın bu amacını deşifre etmesini doğru bir taktik olarak tanımladı ve bu sayede Ukrayna’ya yönelik bir saldırının ve ülkenin işgal edilmesinin zorlaştırıldığını savundu. Rusya'ya askerlerini Ukrayna sınırından çekmesi çağrısında bulunan Stoltenberg "Henüz gerçek bir çekilme belirtisi görmüyoruz. Aksine, asker yoğunluğu devam ediyor" dedi. NATO Genel Sekreteri "Gerilimin sıcak çatışmaya dönüşmesini engelleyebilecek taraf Rusya ve gerilimin seyrini değiştirmek için de daha geç değil" değerlendirmesinde bulundu.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da konferansta konuştu. Geçen hafta Moskova ziyaretinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün daha fazla ihlal edilmesi olasılığının "Rusya için siyasi, ekonomik ve jeostratejik olarak yüksek maliyetlere" sahip olacağını açıkça belirttiğini aktaran Scholz "Bizim önceliğimiz, saf olmadan mümkün olduğunca çok diplomasi" ifadesini kullandı.
Scholz "Amacımız Avrupa'da barışı korumaktan başka bir şey değil. Avrupa ortasında bir savaş tehdidi söz konusu. Savaş riski, şu an halen önlenebilmiş değil" görüşünü aktarırken Batılı devletlerin, Rusya’ya karşı bazı kırmızı çizgileri olduğunu da belirtti. Ukrayna’nın NATO’ya üye olması durumunda Kremlin’in bunu savaş nedeni olarak göreceğini ilan etmesini eleştiren Almanya başbakanı, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin söz konusu olmadığını, ancak bir ülkenin ittifak tercihinin de pazarlık edilemeyeceğini söyledi. Ukrayna’yla bağlantılı kriz nedeniyle, dünya kamuoyunu ilgilendiren Corona virüsü salgını ve iklim krizi gibi konuların yeteri kadar ele alınmadığını savunan Scholz, konuşmasında iki tarafın da güvenlik beklentilerini tatmin edecek bir ortam oluşturulması için diplomatik görüşmelerin sürmesi gerektiğini de yineledi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Avrupa Birliği ve müttefiklerinin gerilimin artması ya da Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması durumunda, Rusya'ya karşı enerji ve ileri teknoloji sektörlerini hedef alan bir yaptırım paketi hazırladığını söyledi. Leyen "Enerji ve en son teknolojiyi de içeren bir mali ve ekonomik yaptırım paketi hazırlıyoruz" derken "Rusya tarafından, uluslararası düzenin kurallarını yeniden yazma amaçlı bariz bir girişimle karşı karşıyayız" dedi.
Von der Leyen, Ukrayna'nın işgali durumunda Rusya'yı "yüksek maliyetli yaptırımlar" konusunda da tekrar uyardı. Leyen ayrıca, Çin ve Rusya arasında "en güçlünün hakkını" uygulamak için kurulan gizli bir ittifak olduğunu da öne sürdü.
Milli Savunma Bakanı Akar temaslarda bulunuyor
Öte yandan Savunma Bakanı Hulusi Akar, Münih Güvenlik Konferansı dolayısıyla bulunduğu Münih‘te bir dizi ikili görüşme gerçekleştirdi. Konferans kapsamında Savunma Politikaları ve İnovasyon Forumu’na da katılan Bakan Akar, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin’le biraraya geldi. Akar, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani’yle de görüştü.
Türkiye ve Irak arasındaki ikili ilişkilerle bölgede huzur, barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik konuların ele alındığı görüşmede, Akar tarafından terörle mücadelede iş birliğinin önemine vurgu yapıldığı, Türkiye'nin terörü bitirmekteki kararlılığının dile getirildiği açıklandı.
Siyaset, ekonomi, askeri ve istihbarat alanlarının üst düzey temsilcilerini buluşturan konferansa bu yıl, 30’dan fazla hükümet ve devlet başkanıyla, yaklaşık 100 dışişleri ve savunma bakanı katılıyor. Konferans yarın yapılacak panel ve konuşmalarla sona erecek.
Kaynak / VOA Türkçe