Aziz ÖZDEMİR

15 Temmuz etkinlikleri kapsamında Batman Üniversitesinde düzenlenen konferansta, Öğretim Görevlisi Dr. Fahri Özteke bir konuşma yaptı. Özteke, konuşmasında sözü Şeyh Said’e getirerek bugüne kadar Devlet tarafından dile getirilen resmi görüşü tekrarladı.

Sanki suçmuş gibi "Bu bölgede, bilmeden Şeyh Said'e sempati duyan insanlar gördüm” diyen Özteke, gayet kendinden emin bir şekilde, “o zaman İngiliz gazetelerinin neler yazdığı ortada" demiştir.

Kuşkusuz bu zatın görüşleri hakkında fazla söz söylemeye gerek yoktur. Şeyh Said’in kim olduğunu herkes biliyor. Özellikle “bu bölgede” halk, Özteke’nin belirtmiş olduğu gibi ‘bilmeyerek’ değil, gayet bilinçli bir şekilde Şeyh Said’i ve arkadaşlarını seviyor. Esas olarak bilmeden fikir beyan eden halk değil, artık tarih dışına düşmüş iddiaları yeniymiş gibi tedavüle koyan Özteke’dir. Açıklamaları hakkında söz söylemeyi gerektiren tek şey de budur. Tarihsel gerçeklerin farkında olmayan Özteke, alemi kendisi gibi sanıyor.

Öncelikle insan, içinde bulunduğu halkın değerlerine saygı duyar. ‘Öğretim görevlisi’ olan Özteke’de bu nezaketi göremiyoruz. Anlaşılan nezaket kuralları hakkında ‘eğitilmesi şart!”

Özteke konuşmasında, bulunduğu yeri “bu bölge” diye tanımlıyor. Başka bir yerde konuşmuş olsaydı, örneğin Uşak’ta, asla “bu bölge” demezdi, doğrudan bulunduğu yerin adını telaffuz ederdi. Açık ki “bu bölge” demekle diğer yerlerden farklı olan fakat alenen telaffuz edilmesinde sakınca görülen bir yerden söz ediyor.

Özteke’nin söyleyemediğini biz söyleyelim: “Bu bölge”nin adı Kürdistandır ve burada yaşayanlar da Kürttür. Bu basit gerçeği telaffuz edemeyen Özteke, halkı, “bilmemek”le suçluyor.

"Bilmeden Şeyh Said'e sempatî duyan insanlar" diyor Özteke, oysa bilmelidir ki, Kürtler ve Kürdistan için ölüm dahil her şeyi göze alan bir Kürt liderine, torunları olarak, her Kürt bilerek ve isteyerek saygı gösterir ve tarihine sahip çıkar.

"İngiliz gazetelerinin neler yazdığı ortada" sözüne gelince, bu konuda önerebileceğim tek şey, Özteke’nin derhal o gazetelere gözatmasıdır. Görecektir ki yazılan tek şey T.C Devletinin yaratmış olduğu trajedidir. Eğer bilmemiz gereken bir şey varsa, 93 yıllık arşiv elinizin altında, açıklayın da görelim! Bakalım İngiliz gazeteleri neler yazıyormuş!

O dönemin belgeleri devletin gizli arşivlerinde saklanıyor. Neden acaba? Sakın İngiliz gazeteleri, Türk Devleti'nin uydurma belge ve kendilerini İngiliz gibi gösteren Türk ajanları ile Şeyh Sait ve arkadaşlarını tuzağa düşürmeye çalıştıklarını yazıyor olmasın? Acaba İngiliz gazeteleri, Türk Devletinin Şeyh Sait isyanında öldürdüğü onbinlerce Kürtü, aslında uzaylılarca öldürüldüğünü mü yazıyor?

Açık ki o dönemin bütün gazeteleri olduğu gibi İngiliz gazeteleri de Türk Devletinin Fransızların desteği ile, Sovyetler Birliğinin silah ve para yardımıyla Şeyh Said İsyanında onbinlerce Kürdü soykırımdan geçirdiğini yazıyor? Dönemin Türk gazetelerine bakın, bunları yazmıyorlar mı? İngiliz gazeteleri de milyonlarca Kürdün inkar edildiğini, imha, asimilasyon siyasetiyle yok edilmeye çalışıldığını ve bütün bunları yapanın da Türk Devleti olduğunu yazıyor, başka ne yazacaklardı ki? Varsa başka bir iddianız bay Özteke, açın devlet arşivinizi

hep birlikte görelim. Kast etmek istediğini biliyoruz; demek istiyorsun ki, ‘Şeyh Said ayaklanması bir İngiliz kışkırtmasıdır!” Ama tarih bütün cinayeti en ince ayrıntısına kadar yazıyor. Kürt milletine karşı işlenen bu cinayetin faillerinden biri de, bize yamamaya çalıştığınız fakat bugün olduğu gibi o gün de asla sofrasından kalkmadığınınız İngiliz Lordlarıydı. Bırakalım 100 yıl öncesini, daha dün Kerkük’te, siz ve İngiliz Lordları elele verip öz vatanımız, ana yurdumuzu ayaklar altına almadınız mı?

Batman Üniversitesinde yapmış olduğunuz bu hakaretvari söylem nedeniyle seni, bütün sıfatlarından arındırarak, Fahri Özteke olarak şiddetle protesto ediyoruz. Uyanın artık! Biz, sizin her dediğinizi doğru kabul eden millet olmaktan çoktan çıktık. Sen ne dersen de, biz, kendisini evlatları ve yurdu için darağacına atmış bütün atalarımızı saygıyla anıyor ve onları seviyoruz. Hem de bilerek!

Bu vesileyle bir kez daha, Şeyh Said ve arkadaşlarını saygıyla, minnetle, şükranla anıyoruz.