Sherri Kraham Talabani ve SEED Derneği!
Bir önceki yazımda bir türkün (Tolga Tanış'ın) Güney Kurdistan'a ilişkin gözlemlerini değerlendirmiştim. Tolga Tanış; şartlı ve taraflı bir gözle, kendi efendilerine rapor hazırlayan bir „gazeteci" ünvanını almiştı benden.
Bugünkü yazımın konusu ise baskı ve zulüm altındaki halklara yardım bazında proje geliştiren ABD'li bir „Sosyal Aktivist"in gözlemlerini değerlendireceğim. Okuyucunun bu iki gözlemi birleştirerek, daha sağlıklı bir sonuca gideceğini düşünüyorum.
Sheri Krahan Talabani: İlk kez ABD'nin bir çalışanı olarak, 1999 yılında Kurdistan'ı ziyaret etmiş. Bilindiği gibi bu dönemde Saddam Hüseyin Irak'ta liderdi ve Kurdistan yoğun bir zulüm ve baskı altındaydı. Halepçe'de dahil; Saddam diktatörünün icra ettiği soykırım ve katliamların yaralarının henüz açık olduğu bir dönemdı. Güney Kurdistan diktatör Saddam'ın ablukası altındaydı.
Sürekli „Kurdistan'ın güçlenmesi için çalıştığı"nı belirten Sherri Kraham Talabani 15-16 yıl boyunca yoğun bir tempo ile çalışmalarını yürütmüş.
SEED adında bir dernek çatısı altında faaliyetülerini organize ediyor. Derneğin „tamamen tarafsız" olduğunu belirtiyor ve „bir İngiliz'in dışında çalışanların hepsi Kürt." Belirlemesini özellikle yapiyor.
Derneğin amacını ise: „Kürdistan halkının gelişimine yönelik çalışıyoruz. Burada kabiliyet sahibi yaratıcı çok insan var ve bunları değerlendirmemiz gerekiyor." diyor. Ve ekliyor:
„Kadınların ekonomiye katkısı çok yetersiz. Aynı zamanda aile ve toplumsal normlarda da sınırlandırmalar sözkonusu. Erkeklerin sahip olduğu haklara sahip değiller. Kürdistan'da toplumun yarısını oluşturan kadınların sadece% 12'si iş hayatının içinde. Bu durum Kürdistan'ı geriye götürüyor." Diyerek eleştirilerine şu cümle ile devam ediyor Sherri Kraham Talabani:
„Kürdistan'ın eleştirmenlere ve üretmeye ihtiyacı var"!
„Üniversiteden mezun olan her genci hükümetin istihdam etmesi gerekti mantığı var. Ayrıca neden genç yaşta insanlar emekli ediliyor"? diyerek, daha önemli bir noktaya parmak basiyor, eğitim ve ikame sorunu:
„Kürdistan'da sorunlardan biride gençlerin toplumda işlevsel hale gelememesidir. Bu da okullardan başlıyor." Ve ekliyor:
„Kürtler sayısız baskı ve acıdan geçti. Bu durum halkın kısa vadeli düşünmesine neden oldu. Bu sürecin atlatılması için hükümet ve özel sektörün ne yapması gerektiği konusunda düşünülmesi gerekiyor. Kürdistan'ın önünde çok iyi fırsatlar bulunuyor. Tüm yollarda sorun çıkabilir. Bu demokrasi, siyaset ve ekonomi olabilir. Bana göre Kürdistan sorunları aşacaktır ama hepimizin sürece bir şekilde müdahil olması gerekiyor."
„O günden bugüne Kürdistan'da ne tür değişimler oldu?" şeklindeki bir soruya Sherri Kraham Talabani şu izlenimlerini sunuyor bize:
„Büyük değişimler oldu. 1999-2012 yılları arasında temelli geldim. Kürdistan Saddam Hüseyin'den kurtarıldıktan sonra çok değişim yaşadı. Kürtler açısından yeni fırsatlar doğdu. Kürdistan öncelikle mali kaynaklarına kavuştu. Bu da kendi parasını doğrudan elde etmesini sağladı. Altyapı, sağlık, eğitim ve konutlaşma başta olmak üzere yaşamın her alanında büyük değişimler oldu."
Bugünkü ekonomiz krize ilişkin eleştiri ve değerlendirmelerini de şu cümlelerle bize sunuyor:
„Maalesef Kürdistan, 2013-2014 yılları arasında Bağdat'ın bütçesini kesmesiyle yüzyüze kaldı. IŞİD'le savaştan dolayı güvenlik sorunu da ortaya çıktı. Ancak Irak'ın istikrarsızlığı uzun bir süreci kapsıyor.Bu da empati eksikliği ve siyasi sorunların çözülmemesinden kaynaklanıyor. Şu anda mali krizle beraber çoğunluğu Iraklı göçmenler olmak üzere, bir milyon 800 (bin) göçmenle var Kürdistan'da. Bunun için de Kürdistan çok zor şartlardan geçiyor."
„Kürdistan Bölgesi neden uluslararası yardım alamıyor. Sorun nerede?" sorusuna da şu cevabı veriyor:
İki önemli nedeni bulunuyor. İlki Kürdistan'da bulunan göçmenlerin büyük bölümü Irak halkından oluşuyor. Uluslararası kamuoyu, çözümün hükümetin görevi olduğu görüşünde. Bilindiği gibi de Irak Hükümeti göçmenler konusunda Kürdistan'a yardım etmiyor." (!)
Güney Kurdistan'nın bu ekonomik krizi aşması için, neden yeterli düzeyde uluslararası yardımların gelmemesini de şu cümle ile dile getiriyor Sherri Kraham Talabani:
„İkinci sorun ise; Kürdistan'ın "devlet" olmamasıdır."!
Kurdlerin bu çok kısa tarih diliminde, bütün baskı ve saldırılara, egemen devlet baskı ve kısıtlamalarına rağmen, başarı ve refah mesajları veren bir süreç izlediği, bu alanda „umutlu" olduğu ve Kurdistan'ın „başaracağı" izlenimini veren Sherri Kraham Talabani, daha ileri bir sürece geçebilmesi, uluslararası ilişkilerde kalıcı mevziler elde etmesi ve toplumsal bozuklukları giderebilmesi için tek anahtar „DEVLETLEŞMEKTİR" diyerek, nihayi mesajını bize veriyor.
09.07.2016
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.