Bir boks maçında, ringte dövüşen boksorlar, seyircilerin tezahüratiyla birbirlerine öldürücü darbeler vururlar. Onlar, kendi adlarına değil, bahise para koyanların çıkar ilişkilerine göre kollarını çalıştırırlar.

Bu boksörler, çoğu zaman kimin kazanacağı ve kimin kaybedeceği de baştan ayarlı maçlar için ringte dövüşürler. Onun için maç uzar, dövüşçüler yedikleri darbelerle sarsılır, ama ter kann içinde dövüşe devam ederler. Süre dolana kadar maç devam eder ve önceden ayarlı bitiş süresine yakın, kazanacak kişinin atacağı bir kaç darbe ile hakem, maç galibinin kollarını havaya kaldırarak, galib geleni ilan eder. Boks ring'i yeni dövüşler için hazırlanır.

Suriye'deki savaş, bir boks ringini andırır durumda. Suriye, hem bölgesel ve hem de küresel rakipler için, kana, gözyaşı ve yıkıma bulaşmiş, karlı yatırımların belirleyici olduğu bir ring. Esas alınan insanlık değil, kardır. Hem bölgesel rakipler ve hem de küresel rakipler, bütün hesaplarını bu kanlı kurala göre yapar. Birbirine döğümlenmiş, karşıt-birarada ve kimin kime karşı, kimin için çalıştığı bir muamma olan arap saçı gibi içiçe ve yanyana..Yürüyen bir vekalet ve doğrudan savaş durumunda Suriye..

Sahada gelişen her yeni uyuşmazlık, beraberinde yeni savaşların habercisi olarak önümüze geliyor!

Sömürge topraklarda kelle avına çıkmiş harami sürüleri, yağma, talan ve imha hesapları, kan ve gözyaşı dökrek kar elde etme  dışında, bir amaçları olmayan savaş baronları savaşı. Hem birbirleriyle dirsek temasında ve hem de birbirlerine karşı yaratılan çatışmalı durumdan elde edilecek kar; hem de savaş ve yıkımdan  nasibini alan savunmasız insanların acı ve göç gözyaşları. Enkaz altında çığlık atan çocuğun, kadının ve yaşlının feryadını gizleyen yalan basın, kirli amaçlı görüşmeler ve suskunluk: bir bir insanlığı boğazlayan hamleler olarak önümüze geliyor.

Suriye sahasında Türk harami sürüleri Kurd avında, kanlı örgütlerle haşir-neşir. Kurd düşmanlığından başka amacı olmayan türk saldırıları, bölegesel ve küresel güçler tarafından ince hesaplarla suskun karşılarken; saldırıların yarattığı kan gölünde „zeytin dalı", bu kan gölünde boğulurken, insanlık ve devletler kar hesapları nedeniyle doğal yaşam seyrini ve suskunluğunu sürdürüyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suriye'de yaşananları kastederek; "yeryüzündeki bu cehenneme artık son verme zamanı"(!) demesi de savaş alanında, enkaz altındaki çocuğun, çaresiz kadının ve umutları yıkılmiş babanın, yollarda boğulan göçmenin yarasına düşmanca bastıran haraminin kinli amacina ortak olduğunu teyit ediyor. Çünkü o „artık son verme"(!) nidası, bilfiil savaşın organizatörlerinden biri olarak BM (Birleşmiş Milletler teşkitı) kendini tasdik etlmiş oluyor.

NATO üyesi Türk ordusunun sahadaki kurdlere ve kurdistan'a karşı düşmanca saldırıları, kin ve nefret üzerine kurulu işgal hamleleri ve kanlı örgütlerle ilişkileri de timsah gözyaşları ile BM. Tarafından gizlenmiş oluyor. Bu savaş ve yıkım, artık Suriye iktidar savaşı değil, mazlumun, savunmasızın boğazlandığı ve bölgesel aktörlerin, küresel aktörlerin kar hesapları savaşına dönüşmüş durumda.

Türkler, kurdlere karşı kanlı örgütlerle birlikte düşman saldırıları yürütüyor. İran sahada, Türklerin  ortak Kurd düşmanlığı dava ortaklığı yürütürken, Esad iktidarı koruma amacı için türkler ile hesap çatışmasında; Anti-Kurd siyasetinde, Suriye-İran, Türkiye üçlü ortak mütefik oluyor.

Rusya, ABD ile hesap ve kar uyuşmazlığı yaşarken; Türklerin Kurd avına çıkışı, Esad iktidarını güçlendirdiği için, kurdleri basıt kurban sayma çirkefliği.

 İsrail, kapısına dayanmiş İran barbar milisleri tehlikesi karşısında can derdinde.

ABD'nin „Kurd ilişkileri"; NATO üyesi bir mütefiğinin Kurd düşmanliğı siyaseti, ince hesaplarla lehine çevirme manevraları, tek tek Suriye vekalet savaşının tarafları, çatışmalı alanları ve imha ile karşıkarşıya kalan insanlığı özetliyor. Kimin kime karşı ve kiminle ne hesaplar yaptığı ve kimin kimin kanlı ayarlarından nasıl yararlanacağı ince kurnazlığının olduğu bir özet durumunda. İnsanlığın yüzkarası bir özet.

Bölgedeki her kanlı örgüt ve devlet; bölge ve küresel aktörler için, hem tehdit, hem tehlike ve hem de mütefik durumunda! Böyle bir savaşın kanlı mirası üzerinde bir şey inşa etmek mümkün mü?

İŞID biter ama bu savaş, İŞID gibi onlarca kanlı ve barbar örgütü bünyesinden besleyerek ortaya çıkaracak potansiyele sahip. Çünkü bu kanlı örgütler, hem bölge ve hem de küresel güçlerin besileri olarak, savaş sahasında vekalet ediyorlar. Yani devletlerin karları için besledikleri ve kanlı savaşa sürdüğü örgütler durumunda. O halde Suriye savaşı kanlı örgütlerin varlığı ve beslenmesi; bölgesel ve küresel güçlerin  bölgede kalma ve alanı yönetme savaşdır.

Bu savaştan kurdlerin; kendini koruyarak derli-toplu çıkmanın bir tek yolu var. Ulusal topraklarında, ortak ulusal bir duruş gösterme ve ulusal çıkarları gereği birbirleri ile sağlıklı ilişkilere girerek, vekalet savaşından kurdleri uzak tutma sorumluluğudur. Aksi takdirde, Suriyedeki kanlı örgüt pazarına Kurdler de kurban gidecekler. Bana göre bu tehlike bölgesel düzeyde önümüzde duruyor!

Kurdlere kaybettirmenin sorumluluğu, Kurd ulusal birliğini ve toprağına sahip çıkma ve koruma; ulusal sorumluluğu, bu ortak duruşu rededen güçlerin omuzunda duruyor.

26.02.2018