'Suriye’deki toplu mezarlarda en az 100 bin kişinin cesedi var'
ABD merkezli Suriye Acil Durum Görev Gücü Başkanı Muaz Mustafa, Şam'ın dışındaki bir toplu mezarda Beşar Esad rejimi tarafından öldürülen en az 100 bin kişinin cesedinin bulunduğunu söyledi.
Şam'dan Reuters haber ajansına telefonla demeç veren ABD merkezli Suriye Acil Durum Görev Gücü Başkanı Muaz Mustafa, Şam’ın 40 kilometre kuzeyindeki Kuteyfe'deki alanın, yıllar içinde tespit edilen beş toplu mezardan biri olduğunu belirtti.
Mustafa, bölgede gömülü ceset sayısı için “100 bin en iyimser tahmin” diyerek, bulunan beş alandan daha fazla toplu mezar olduğundan emin olduğunu ve buralarda Suriyeliler’in yanı sıra ABD ve İngiliz vatandaşları ile diğer yabancıların da bulunduğunu tahmin ettiğini söyledi.
Mustafa, Esad'ın Rusya'ya gitmesi ve ailesinin 50 yılı aşkın demir yumruklu yönetimini sona erdiren isyancıların yıldırım saldırısı karşısında çökmesinin ardından Suriye'ye geldi.
Muaz Mustafa, Suriye hava kuvvetleri istihbarat şubesinin “cesetlerin işkenceyle öldürüldükten sonra toplandıkları askeri hastanelerden farklı istihbarat şubelerine götürülmesinden ve ardından toplu mezar yerine gönderilmesinden sorumlu olduğunu” anlattı.
Mustafa, ekibinin mezar kazmaya zorlanan buldozer sürücüleriyle konuştuğunu ve bu kişilerin “çoğu zaman emir üzerine cesetleri sıkıştırıp üzerlerini toprakla örttüklerini” söylediklerini aktardı. Mezarlıklarda yeterli güvenlik sağlanamamasından duyduğu endişeyi dile getiren Mustafa, bu alanların soruşturmalar ve kanıtlar için korunması gerektiğini dile getirdi.
“Nazilerden bu yana böyle bir şey görmedik”
Konuyla ilgili yine Reuters’a konuşan uluslararası savaş suçları savcısı Stephen Rapp, Suriye'deki toplu mezarlardan çıkan kanıtların, 2013 yılından bu yana 100 binden fazla insanın işkence gördüğünü ve öldürüldüğü tahmin edilen Esat döneminde devlet tarafından işletilen bir “ölüm makinesini” ortaya çıkardığını söyledi.
Şam yakınlarındaki Kuteyfe ve Necha kasabalarında bulunan iki toplu mezar alanını ziyaret ettikten sonra konuşan ABD'nin eski savaş suçları büyükelçisi Rapp, “Bu ölüm makinesinin içinde kaybolan ve işkenceyle öldürülen 100 binden fazla insan olduğu kesin” dedi.
Ruanda ve Sierra Leone savaş suçları mahkemelerinde kovuşturmaları yöneten, savaş suçu kanıtlarını belgelemek için Suriye sivil toplumuyla birlikte çalışan ve olası davalara hazırlanmaya yardımcı olan Rapp, şunları söyledi:
“Bu toplu mezarlarda gördüklerimiz göz önüne alındığında bu tür rakamlar konusunda pek şüphem yok. Nazilerden bu yana böyle bir şey görmedik. İnsanları sokaklarında ve evlerinde kaybeden gizli polisten, onları aç bırakan ve işkence ederek öldüren sorguculara, cesetleri saklayan kamyon şoförlerine ve buldozer sürücülerine kadar binlerce insan bu öldürme sisteminde çalışıyordu.”
Esad’ın kendi yönetimine karşı yapılan protestoları bastırmasının geniş çaplı bir iç savaşa dönüştüğü 2011 yılından bu yana yüz binlerce Suriyelinin öldürüldüğü tahmin ediliyor.
Beşar Esad ve kendisinden önce devlet başkanı olan ve 2000 yılında ölen babası Hafız Esad, Suriyeliler, insan hakları grupları ve diğer hükümetler tarafından ülkenin kötü şöhretli hapishane sistemindeki toplu infazlar da dahil olmak üzere yaygın yargısız infazlarla suçlanıyor.
Esad defalarca hükümetinin insan hakları ihlalleri iddialarını reddetti ve muhalifleri “aşırılık yanlısı” olarak nitelendirdi.
Suriye'nin BM Büyükelçisi Kusay Aldahhak, yorum talebine hemen yanıt vermedi. Ocak ayında Esat hala iktidardayken bu görevi üstlenen Aldahhak, geçen hafta gazetecilere yaptığı açıklamada, yeni yetkililerden talimat beklediğini ve “Suriye halkını savunmaya ve onun için çalışmaya devam edeceğini” söylemişti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.