Suriyeli ünlü aktör: Suriye’nin bütün toplulukları Kürtçe öğrenmeli

Suriyeli ünlü aktör: Suriye’nin bütün toplulukları Kürtçe öğrenmeli

.

A+A-

Kürtçeyi Kamışlo ve Haseke'deki Newroz kutlamalarında öğrendiğini belirten Suriyeli ünlü aktör Mazen Natour, "Yeni Suriye'de tüm topluluklar birbirlerinin kültürünü ve dillerini öğrenmeli. Suriye'nin geleceği için herkesin Kürt kardeşleriyle konuşması ve bu dili öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Suriyeli ünlü aktör Mazen Natour, 6 Şubat 1966’da Suriye’nin Dera vilayetinde doğdu.

Natour, 2011’deki ayaklanmaların ardından Beşar Esad rejimine karşı tavır almış ve rejim yanlısı Suriye Sanatçılar Sendikası tarafından ihraç edilmiş bir sanatçı.

Özellikle "Cevher" adlı drama dizisindeki karakter rolleriyle tanınan Natour, “Duvarların Arkasında” dahil olmak üzere birçok dizide yer aldı.

"Kürt kültürüne saygı duydum, Kürtçe öğrendim"

Rûdaw TV’de Nalin Hasan’ın sunduğu bültene konuk olan Mazen Natour, kendisine yöneltilen soruların bazılarına Kürtçe yanıt verdi.

Esad rejiminin yıkılması vesilesi ile tüm Suriyelileri ve rejime karşı mücadele eden herkesi tebrik eden Natour, "Kamışlo, Haseke ve Şam'da birçok Kürt arkadaşım vardı. Onlarla Newroz kutlamalarına katıldım. Kürt kardeşlerimin neşesini, bayramlarını, kültürlerini, dillerini ve halaylarını tanıdıkça mutlu oldum. Bu kültüre saygı duydum ve Kürtçe öğrendim. Ne yazık ki henüz Kürtçemi pek ilerletemedim ama hâlâ öğrenmeye çalışıyorum" dedi.

"Suriye'nin geleceği için güven, sevgi ve bilgi paylaşımı zamanı"

Mazen Natour, "Yeni Suriye'de tüm toplulukların birbirlerinin kültürünü ve dillerini öğrenmesi gerekiyor. Suriye'nin geleceği için herkesin Kürt kardeşleriyle konuşması ve bu dili öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kürtler bu ülkenin ayrılmaz bir parçasıdır. Şimdi, bu ülkenin inşası için güven, sevgi ve bilgi paylaşımı zamanı" ifadelerini kullandı. Natour, "Kolonyalistlerin bizi birbirimizden ayıran ve ayrıştıran ‘böl, parçala, yönet’ politikasını kıracak ve birbirimizi daha iyi tanıyacağız" şeklinde konuştu.

"Kürt kardeşlerimizin maruz kaldığı ayrımcılığı gördüm"

Suriye’de Kürtlerin yaşadığı dışlanma ve ayrımcılığa şahit olduğunu dile getiren sanatçı, şu ifadeleri kullandı:

"Kürt kardeşlerimizin çoğu, vatandaşlıklarını kanıtlamak için birçok belge almak zorunda kaldı. Bu durum, onlarda huzursuzluk hissi yarattı; kendilerini baskı altında ve adaletsizliğe maruz kalmış hissettiler. Ben bu durumu görüyordum, hepimiz görüyorduk ancak maalesef kimse bu konuda bir şey yapamıyordu.

Düşünün böyle bir manzara ne kadar güzel olurdu! Dera’daki folklor ekiplerini Kürt kardeşlerle birlikte görmek, Newroz Bayramı’nda Kamışlo, Haseke ve Şam köylerinde kutlamalara katılmaları harika bir dayanışma örneği olurdu. Kuzey, Doğu ve Orta Suriye’nin Kürt gruplarının ülkenin en güneyine kadar gidip halay çekmesi, folklorlarını sergilemesi ise kültürel zenginliği ve birliği perçinlerdi.

Bu tür insani ve kültürel etkileşimler, halklar arasında sevgi, saygı ve anlayışı pekiştirir. Herkesin birbirinin kültürüne saygı duyduğu, el ele verip mutluluğu paylaştığı bu tablo, toplumun huzuru ve birliği için büyük bir adım olurdu."

"Böl, parçala ve yönet yaklaşımını kırmalıyız"

Beşar Esad rejiminin siyasetinin temeli olan ‘böl, parçala ve yönet’ yaklaşımını tekrar vurgulamak istiyorum. Rejim, Suriye halklarının bileşenleri arasında sınırlar koyarak üzerlerinde kontrol sağlamayı amaçladı ve ulusal birliğin gelişmesine izin vermedi. Ancak gelecek dönemde, hem yönetim ve hem de tüm Suriyeliler, şu gerçeği anlamalıdır: Gelecekte birlikte olmak zorundayız. Bu anlayış, çocuklarınızın geleceği, onların yaşamı ve umutlarının huzur, dayanışma ve insanlık değerleriyle şekillendiği bir gelecek için gereklidir. Bu birliktelik, Suriye'nin geleceğinin anahtarıdır."

"Suriye'nin geleceği için umutluyum"

Geleceğin Suriyesi’nden umutlu olduğunu dile getiren ünlü aktör, "1 Ocak’tan itibaren, İngilizlerin dediği gibi, keyifle ve mutlulukla gökyüzünde süzülür şekilde, bir saniye bile şüphe etmeden Suriye'nin geleceğinin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Suriye'nin tüm bileşenleri farklı dersler aldı, her biri kendi inançlarına göre dünyayı nasıl görmeleri gerektiğini ve kimin düşmanı olduğunu öğrendi. Bizim aramızda kim düşman, kim dost? Kim bizi bölen, kim ayıran? Kim bu durumu kışkırtıyor? İşte bu, karşılaştığımız gerçeklik. Gelecek, daha iyi bir liderlikle şekillenmeli, Suriyeliler başka bir haksızlığı kabul etmemeli. Bir topluluk, diğerini baskı altına alamaz; yoksa durum asla düzelmez. İnanıyorum ki, sorumlu bir liderlik, Suriye'yi ilk kez bu yöne doğru götürecektir. Ancak tüm Suriye halkı bu politikada yer almalı, yani Suriye toplumunun tüm bileşenleri kendi çözümlerini kolektif bir şekilde belirlemelidir. Katılım şarttır ve hiçbir topluluk dışarıda bırakılmamalıdır" yorumunu yaptı.

"Kürt karakterlere Suriye televizyonlarında yer verilmedi"

Mazen Natour, "Ben hiç bir Kürt karakterin Suriye televizyonunda yayınlanan dizilerde yer aldığını hiç görmedim, neden? Televizyonda Kürtçe şarkı söyleyen görmedim, neden? Kamışlo, Haseke, Halep, Efrin veya Şam’da bir folklor grubunun Kürtçe halay çekip serbestçe kendi şarkılarını söylediğini ve herkesi mutlu ettiğini görmedim. Oysa olması gereken buydu" dedi.

Natour, "Sanatın ve dramanın rolü, toplumda sevgi ve birliği teşvik etmek için liderlik rolüdür. Halkın acılarını hafifletmek için sanat, vatandaşların sesini duyurmalıdır. Eğer sanat, halkın aynasıysa, 8 Aralık'tan önce bu ayna eksik ve yanıltıcıydı; Suriye’nin acılarını tam olarak yansıtmıyordu" şeklinde konuştu.

Rûdaw

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.