Tarih ve Deneyimlerimiz!
Nerinaazad sitesinden Neval Sevda Çelik’in Celal Şirnak (Süleyman Muhammed Keleş) ile bir röportajı Sosyal Medya’dayayinlandı. Bu röportaj bir çok açıdan çarpıcı bilgilerle, deneylerle dolu bir röportaj. Nice Kurd ulusal kahramanın öykülerinden biri. Üzerinde durmaya ve irdelemeye değer bir röportaj. Ulusal davamızın bu kahramanları, Kurdistan gençliğine tanıtmak, bunların tercih, mücadele azmi ve PKK saflarında başlarına gelenlerden ders çıkarmak açısından önemli deneyimler içermektedir.
Celal Şirnak; ulusal bilinci yüksek, Kurd milletperwer duyguları güçlü Kurd ve Kurdistan’i bir ailede yetişmiş. Henüz küçük yaşta iken PKK saflarına katılmiş. Tam 20 yıl PKK içinde, onun deyimişle “PKK de kaldığım 20 yıl içinde her düzeyde görev” alarak, çeşitli engel ve zorlukları göğusledikten sonar ayrilmiş. Bu ayrılışını da:
“Savaştan kaçtığımız ya da korktuğumuz için ayrıldığımız konusunda söylenenlere cevabımdır bu: Tam tersine hareket Kürtlük özünü yitirdiği için bıraktım.” (!) belirlemesiyle özetliyor.
Celal Şirnak; PKK içinde toplu tecrit uygulamalarına maruz kalmiş, Kurd ve Kurdistan davasına olan sadakat ve bağlılığından dolayi “İlkel Miliyetçi” muamele ile suçlanmiş, ayrıldıktan sonra Pêşmerge (Zerevanî) güçlerine katılarak, DAÎŞ ile savaşta etkin rol oynayan onlarca kahramandan biri. Bu kahramanlara yönelik PKK ithamlarına verinlen en çarpıcı cevabı; ayrıldıktan sonra, Kurdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesinde, Peşmergenin (Zerevanî Güçler)in saflarında, Kurdistan general unvanı ile Kurdistan Xwebexş tarihine geçen DR. Süleyman ve onlarca arkadaşı gibi, sergiledikleri Pratik ve verdikleri cevaplarla ispatlamişlar.
Ulusal duyguları güçlü ve kurdperwer bir ailede eğitimini alan ve bu değerlerle büyüyen, Kurdistan davasına katıksız inanan bu kahramanın, kahramanların öyküsü; yüzlerce xwebexşin öyküsüdür. Kurdistan için, Kurdistan direniş tarihini besleyen kaynaklar olarak kayda geçmeleri gerekiyor. PKK saflarındayken; şu veya bu düzeyde ithamlara, saldırılara maruz kalan, fedakarlıkları unutturulan bu kahramanları öne çıkarmak ve mücadele tarihlerinden ders çıkarmak, Kurd milliyetçiliğinin gerekleridir. Onlar bizim baştacımız. Ulusumuzun onuru ve tarihsel değerlerimizdirler.
Celal Şirnak, şu anda Zerevanî güçlerde üst düzeyde görev yürütüyor. Zerevani güçlerin saflarına katılma sürecini de şöyle özetliyor:
“2005’te de katılmayı istedim. Kabul kararım 2006’da geldi. Başlangıçta peşmerge, partizan eğitimi bölümlerinde dağa hazırlık eğitimleri yaptık. O tarihten bu yana peşmergeyim.“ diyor ve Peşmerge ordusundaki amacı ve sürecini şu cümleleri ekleyerek Özetliyoryor;
„Ulus, ülke var önümde. İnsanın yeteneklerini açığa çıkarma koşulları ve imkanı var.“
PKK, ayrılan bu kadroları; „ihanetle“ ve „korkaklık“la suçlamiş, „hain“ olarak damgalamiş. Onları lekeleyerek toplum içinde tecrit yöntemiyle bitirmeye çalışmiş. Oysa bu kadrolar, İSÎD’de karşı savaşta Peşmerge saflarında savaşarak, Kurdistan savunma savaşına katılmiş, onlarca şehid ve yaralı vererek, Kurdistan kahramanlık tarihini taclandırmişlar.
Celal Şirnak, İŞID ile savaşta, Peşmerge ile İSID güçleri arasındaki „orantısız güç“ konusunda da savaş alanındaki kahramanlardan biri olarak, şu belirleme ve tanıklığı yapiyor:
„Suriye, Irak ve bazı diğer yerlerden aldıkları ya da ele geçirdikleri silah ve araçlar bizimkinden iki kat fazla ve etkiliydi.“(!)
İSID’in Kurdistan’a saldırısı amacı ile ilgi de:
“Elbette IŞID’ın buraya saldırısı oluşan bağımsızlık zeminini bozmaya yönelikti.“ Tesbitinden sonra, şunları özellikle vurguluyor:
„IŞID saldırdığında bazı ideolojik yayın organları gazete, internet, TV aracılığıyla büyük zarar verdi. Doğru olmayan haberlerle psikolojik açıdan olumsuz etkide bulundular. Örneğin düşmeyen bölgeler için önceden düştü diye haberler yapıldı. Bu durumun da peşmerge üzerinde psikolojik etkisi oldu.“(!)
Celal Şirnak, ayni bağlamda, Güney Kurdistan’daki referandum la ilgili de şunları belirliyor:
„Şiiler ve Sünnilerin birbirinden koptuğu ortadaydı ve Kürtler için karar verilmesi gerekiyordu. Yoksa Kürtler Şii- Sünni kavgasında alet olacaktı. Başkan Barzani bağımsız bir tavırla, bağımsızlık tavrını koydu. Sınırları ve Kürt coğrafyasını koruma kararı aldı. Fakat ne yazık ki Türk devletini bir taraf bırakalım, diğer bazı Kürt partileri, hatta Güneydeki bazı Kürt partilerinden de olumsuz açıklamalar geldi ya da gevşek durdular.“
Celal Şirmak, İŞID’e karşı savaşta Peşmergenin fedakarlık ve başarılarını da şu tesbitlerle taclandiriyor:
„Bazıları bunu görmeyebilir fakat o zaman yaşanan büyük bir direnişti. Kürdistan tarihinin en büyük direnişlerindendi. Kürdistan’ın kilometrelerce kare arazisi üzerinde tamamen direnildi. Peşmerge büyük bir kahramanlık sergiledi. Bütün dünyada IŞID’ın kırılmasını sağlayan gücün sembolü Kürt direnişi ve peşmergedir. Aslında Kürt ve Kürdistan’a karşı olan cephe savaş meydanında düştü. Kürtler için büyük bir başarıdır.“
Bildiğimiz gibi, PKK: Kurdistan’a yönelik İŞID saldırıları başlar, başlamaz, peşmergeye karşı cephe aldı. Hem şavaş alanında ve hem de Avrupa’da, o günlerde, yayinorganlarında kampanyalar düzenledi ve „peşmergeye silah yardımı-desteği olmasın“ diye çok çaba harcamişti. PKK, Kurdistan’a yönelik saldırıların bir parçası olarak, Kurdistan ulusal direniş cephesini sübekülasyonlarla demoralize eden bir rol oynamişti.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.