PAK, Diyalog Komisyonu ve Kürdistani Parti Girişimi’nin çalışmaları sonucunda, 18 Ekim 2014 tarihinde Diyarbakır’da kuruldu. 11 Aralık 2014 tarihinde resmen kuruluşu kabul edilen PAK, bugün ikinci yılını doldurdu.

Evet tarihsel değişimlerin yaşandığı bu kavşakta,  PAK da  iki yaşını doldurdu.Bu kısa süre içinde önemli başarılara imza atan partimiz, inanıyorum ki halkımızın hizmetinde daha büyük başarılara vesile olacaktır.

Bu iki yıl içinde çok önemli gelişmeler yaşandı.

Şu anda Musul’un İŞİD’ten kurtarılması için zorlu bir savaş başlatılmış durumda.

Musul’un kurtuluşunun , bağımsız Kürdistan’a kapı aralaması en büyük dileğimizdir; halkımızın verdiği ağır bedelller artık bağımsız , özgür Kürdistan ile taçlansın istiyoruz.

Kürdistan tarihi, Kuzey Kürdistan’ın diğer üç parça üzerinde belirleyici ve önemli bir etkisinin olduğunu göstermiştir. Kuzey Kürdistan’da siyaset dengesinde gelişecek değişim, doğrudan diğer parçaları da etkileyecektir.

Kuzey Kürdistanlı partiler olarak  bu bilinçle hareket etmeli, güçlü, özgürlükçü, demokrat, Kürdistani  bir parti yaratma ihtiyacı ve zorunluluğunu ciddiyetle ele almamızın,  bugün daha hayati bir önem taşıdığını idrak etmek durumundayız.

Bu nedenle de PAK’ın  kuruluşunun önemi  bugün daha bir öne çıkmakta; ama daha güçlü bir partide gücümüzü birleştirmenin zorunluluğu da bir o kadar öne çıkmaktadır.

Bu perspektifle ikinci kuruluş yıldönümünde PAK’a dair birkaç şey dile getirmek istiyorum.

Yeni bir ekolün adı olarak PAK

PAK kurucuları, elbette ki yıllarca özgürlük mücadelesinde emekleri olan kadrolardı; ama PAK söylemi, çalışma tarzı ve siyasal tutumu ile yeni bir partidir.

Elbette ki PAK’ın kendisinden sözetmesi yerine, bizim dışımızdakilerin, halkımızın değerlendirmeleri büyük önem taşımaktadır.

PAK iki yıllık süre içinde, eksikleri ve sorunları olmakla birilkte , oluşturduğu ekol, çalışma tarzı, gelişmeler karşısında tutum ve söylemleriyle Kuzey Kürdistan siyasetinde önemli bir merkez haline gelmiştir.

Elbette ki daha iyi, daha güçlü, daha büyük bir PAK’a ulaşabilirdik. Ama  verili koşullarda ve sınırlı imkanlarımızla bu kadarını örebildik; hatalar , eksikler , başarı ve başarısızlıklar da bir bütün olarak bizimdir.

PAK, kendi iç yaşamında ve yazışmalarında , kamuoyuna yönelik açıklamalarında  Kürt dilini esas almış; söylemde değil, eylemde Kürtçeyi resmi dil olarak benimsemiştir.

PAK  Çarşma Sor’da  Ezidi kardeşlerimizin köylerindeydi, aşure günü Alevilerin yanındaydı.Paskalya’da hiristiyan vatandaişlarımızla birlikte Kilisedeydi; tüm bayramlarda müsülman Kürdistanlıların yanındaydı.

PAK İran rejimimin idamlarına karşı, İran Konsolosluğunun önünde protestodaydı, Ferinaz’ın katline sebep olan tacize karşı Kürdistan’ın bir çok şehrinde alanlardaydı. Qamişlo için, Kobani  için, Şengal için alanlarda, eylemlerdeydi. PAK Roboski’de, Suruç’taydı.

Newroz’da Van Kalesi  önünde Kürdistan bayraklaıyla kitlesel bir şekilde, Newroz ateşini yaktı,  Newroz’u kutladı PAK.

Savaşın Diyarbakır Sur’da  yarattığı travmaya karşı 2000 Sur mağduru aileye gıda, battaniye ve giyecek yardımı ulaştırdı PAK.

PAK kuruluşundan bu yana, önemli tarihsel günler, Kürtlerin başkaldırıları ve şehitleri anma konusunda bir çok seminer, konferans ve etkinlik düzenledi. Sykes-Picot, Lozan gibi Kürdistan’ın kaderende önemli roller oynamış antlaşmaları günümüz şartlarında tartışmaya açarak ulusal hassasiyet oluşturmada ciddi bir başarıya imza atmış olan PAK, ulusal bir sembol olarak Kürdistan bayrağını her etkinliğinde dalgalandırmış,  etkinlik ve toplantılarını  ulusal marşımız ‘’Ey Raqîb’’ ile açmayı standart hale getirmiştir.

PAK Avrupa’da da eylemlilikleri, oluşturduğu örgütlenme tarzı ve çalışmalarıyla Kürdistani siyasette yeni bir ses, yeni bir renk olmuştur.Avrupa’daki PAK gerçekliği, bir çok yönüyle,  oluşturmaya çalıştığımız PAK’ın küçük bir minyatürünü oluşturmaktadır.

Bir çok devlet ile kurduğu resmi ilişkilerle PAK, diplomatik alanda da halkımızın gerçekliğini dünyaya ulaştırmaya, dostlarımıza dost katmaya çalıştı.

PAK Kürdistan fedakarlar partisidir. PAK ekonomik kaynaklarıyla, siyaset üretimiyle, partiyi yönetim tarzıyla ve tüm imkanlarıyla, kendi kendisini yöneten, bağımsız bir parti olmuştur

PAK gücü oranında mütevazi bir şekilde Kürdistan özgürlük mücadelesinin bir ucundan tutarken, aslında sessiz milyonların sesi olmuştur.

PAK 200 yıllık bir geleneğin devamcısıdır

Tarihi kendisinden başlatıp kendisiyle bitirmiyor PAK; Kürdistan özgürlük davasının tüm emeklerine saygıyı esas alıyor, onları sahipleniyor.

Bu anlamda PAK, 200 yıllık bir parti olduğunu söylemektedir. PAK, hiçbir grup ya da siyasal geleneğin yeniden canlandırılmasını ifade eden bir parti olmadığını söyledi, söylüyor. PAK, 200 yılldır devam eden Kürdistan özgürlük mücadelesinin  devamcısı bir partidir. Bugüne kadar halkımızın, ülkemizin özgürlüğü  için emeği olan tüm tradisyon ve değerlerin devamıdır.

İlk günden itibaren PAK, kendisini şu değerlerlerle tarif etti: Biz Şeyh Said, Seyid Rıza, Cıbranlı Halit Bey, İhsan Nuri Paşa, önder Qazi Muhammed ve ölümsüz lider Molla Mustafa Barzani’nin yolundayız. Biz pêşmerge, gerilla, tüm özgürlük savaşçılarının, siyasetçi, yazar ve aydınların, özgürlük mücadelesinin tüm emektarlarının devamcısıyız.

PAK, siyasal mücadelesinin ilk gününde, özgürlük mücadelesinin birden çok muhatabının olduğu ve birlikte çalışmak gerektiği bilinciyle şunu  benimsedi: ’’Birleşebilenler birleşmeli, birleşemeyenler ittifak yapmalı, ittifak yapamayanlar diyalog içinde olmalı,  bunu da yapamayanlar birbirlerine düşmanlık yapmamalıdırlar.’’. PAK’ın bu anlayış ve belgisi Kürdistan siyasetinde özgünlüğüyle belirgin bir yer edindi.

PAK, ilk günden itibaren Kürdistani, özgürlükçü, demokrat potansiyelin birleşmesi için her türlü fedakarlığa hazır olduğunu söyledi  ve ‘’ne başkanımız,  ne yönetimimiz, ne adımız birleşme yolunda engel  değildir’’ dedi.

PAK, özgür Kürdistan  çizgisinden taviz vermeden ilkeli bir tutum benimsemeyi her zaman esas aldı; bunu, 2015 yılında geçekleşen 7 haziran ve 1 Kasım seçimlerinde göstererek, kişilikli bir tutum aldı. Seçimlerdeki tutumuyla  alnının akıyla çıkan, birkaç parlamenterlik için siyasal kimliğini ezdirmeyen, yanlış ittifaklara girmeyen bir parti olmuştur PAK.

Bugün süren savaşa karşı ilk günden tereddütsüz bir şekilde tutum alan PAK, ‘’Savaşa hayır, siyasal çözüme evet’’ belgisini yükseltti. PAK, Türk Devleti’ne çağrıda bulunarak  ‘’Savaş, ölüm ve yıkım ile Kürdistan özgürlük mücadelesi durdurulamayacaktır’’ dedi. PKK’ye de seslenen PAK, ‘’Çatışma, şehirlerdeki hendek ve barikatlar siyaseti halkımıza, ülkemize zarar veriyor’’ dedi. Ve bugün de aynı görüş ve tutumunu sürdürmektedir.

PAK başkalarının yanlışlıkları üzerinden  ve düşmanlık temelinde siyaset yapmayı doğru görmedi. Siyaseti kendi kendisini halka anlatan bir yaklaşım üzerinde inşaa etmenin doğru olduğunu söyledi. PAK kendisini, başkalarıyla kıyaslayarak değil, kendi programı, siyasal perspektifi, mücadele ve örgüt anlayışıyla, kendisini tanımlamayı esas aldı.

PAK bu iki yıllık pratiğiyle,  kendi dışındaki siyasal oluşumlara düşmanlık için değil, kendi programı ve perspektifiyle halkımızın özgürlüğü için mücadele alanlarında olduğunu ispatlamıştır.

PAK Kuzey Kürdistan siyasetinde çok sesliliğin, çok renkliliğin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır.

PAK Kürdistan’ın  tüm parçalarındaki her kazanımı kendi kazanımı olarak gördü ve Kuzey Kürdistan’ın özgürlük partisi olarak örgütleneceğini söyledi.Diğer parçalardaki herhangi bir partinin bir seksiyonu olmadığı gibi , diğer parçalarda aynı ya da başka bir isimle örgütlenmeyi de benimsemediğini açıkladı PAK.

PAK tüm parçalarda Kürdistanlı güçlerin işbirliği, ittifak ve ortak mücadelesini savundu. Güney Kürdistan'ın bağımsızlık yürüyüşünü, Rojava Kürdistanı’ndaki kazanımları destekleyen PAK, Rojhilat Kürdistanı’ndaki özgürlük mücadelesini kendi mücadelesi olarak sahiplendi.

Kişilikli Kürdistani siyasetin adresi olarak PAK

PAK Kürdistani bir parti olduğunu açıkladı. Ama şu tespitte de bulundu: Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da tahminlere göre 25 milyon Kürt yaşamaktadır. Bu nüfusun yine  tahminlere göre yaklaşık 10-12 milyonu Türkiye’de yaşamaktadır. Bu gerçeklikten hareketle Türkiye’deki özgürlük, demokrasi, adalet ve eşitlik mücadelesinin hem Türkiyeli, hem Kürdistanlı Kürtler için önem taşıdığını belirleyen PAK; Kürdistan özgürlük mücadelesini Türkiye’deki demokrasi mücadelesine endeksleyen siyasal yaklaşımların yanlışlığını da önemle dile  getirmeyi ihmal etmedi.

PAK,  Kürt milletinin ve Kürdistan’ın varlığını esas alan, Kürt milletinin geleceğini özgürce belirleme hakkını savunan, Kürdistan halkının siyasal bir statü (federe, konfedere, bağımsız) ile kendi topraklarında özgürce kendisini yönetmesini programlaştıran bir parti olmuştur.

PAK Kürdistan’daki tüm etnisite, sosyal kesim, din ve mezheplerin kitle partisidir.

PAK  Kürtlerin, Kürdistan’ın özgürlük mücadelesinde şiddet yerine , siyasal, demokratik mücadele ve örgüt tarzını, sivil ittiatsizliği esas alan bir partidir. PAK’ın kendisi bir sivil ittiatsizlik adımıdır.

PAK Kürdistan toplumunun  örgütlendirilmesi için, gençlerin, kadınların  partinin sahibi olabilmeleri için, halkımızın tarihsel-toplumsal dokusuna uyumlu yeni, modern yol, yöntem ve örgüt tarzlarının geliştirilmesi gerektiğini söylemektedir.

PAK Kürdistan’da gelişen sürecin  seyircisi ya da yorumcusu olmadığını; halkımızın ‘’makus talihini’’ değiştirme sorumluluğu taşıyan ana aktörlerden biri olduğunu dile getirmektedir.

PAK gelişme ve değişimin anahtarının çalışmak, çalışmak, çalışmak olduğuna inanmaktadır.

İkinci yılında tüm PAK yönetici, üye ve taraftarlarının omuzlarındaki en önemli görev, PAK’ın kendisini tanımladığı PAK olabilmesi için, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan, yorulmaksızın çalışmalarıdır.

Kürdistan özgürlük mücadelesinin içten, istikrarlı ve sabırlı bir çalışma gerektirdiği açıktır.Aynı şekilde bu mücadele uyumlu, donanımlı, çalışkan kadolar ve buna uygun imkanların yaratılmasını gerektirir.Tüm PAK’lıların en geniş özgürlükçü, demokrat, Kürdistani potansiyelle bütünleşebilmek için  , bu yeni kültürü içselleştirmeleri yaşamsal önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, fedakar, sıcak, verimli ve yapıcı ilşkiler geliştirmek aynı zamanda Kürdistani bir görevdir de.

Daha güçlü bir partiyi birlikte oluşturmak  için,  PAK ile aynı düşünen parti, grup, çevre ve şahsiyetlerin de kolları sıvamaları ve bu birleşmenin gerçekleşmesi için daha aktif bir şekilde , işin sahibi olarak sahaya inmeleri gerekir.Birleşme yolunda kaybedeceğimiz her anın, aslında Kürdistan’ın  özgürlüğünün ötelenmesi anlamını taşıdığını artık görmemiz yaşamsal önem taşımaktadır.

Evet, ‘’PAK’tan önce, PAK’tan sonra’’yı , vicdanlı bir şekilde değerlendirecek  her Kürdistanlı’nın , bu farkı kolaylıkla görebileceğine inanıyoruz. PAK’ın yaptıkları ve geliştirdiği siyaset tarzı bunun en somut delilidir.

PAK Kürdistan özgürlük mücadelesinin bir emektarıdır; ve yarın bugünden, önümüzdeki yıl bu yıldan daha iyi olmalıdır.

PAK özgün ahlak ve kültürüyle, yeni bir ekol, yeni bir sestir; bu ekolün ürünleri  adım adım halkımızın geleceğinde kendisini hissettirecek, gösterecektir.

Tarihin yeniden yazıldığı bir sürece denk gelen PAK’ın ikinci kuruluş yıldönümünde en büyük kazanımımız, en  büyük istem ve sevincimiz, Güney Kürdistan’ın Bağımsızlığı olacaktır

PAK’ın ikinci kuruluş yılı tüm PAK üye, taraftar ve dostları ile Kürdistan halkına kutlu olsun.

18.10.2016

Mustafa Özçelik

PAK Genel Başkanı