Ters Algı ve Olayları Doğru Okumak!
26.03.2017’de Kurdistan24 sitesinde, şöyle bir haber geçiyordu: “PKK'nin Şengal'den çıkmamakta ısrar etmesinin nedeninin, Şengal'in Bağdat'a bağlanması konusunda İran ve Irak ile yaptığı bir anlaşma olduğu ortaya çıktı“(!).
Kurdistan24, ele geçen belgelere dayanarak verdiği haber de ayrıca:
„PKK'nin Şengal'de bulunma nedeni, Şengal'in Bağdat yönetimine bağlanmasını sağlamak. İran, Bağdat ve PKK'nin Şengal'i Kürdistan'dan koparmak için işbirliği yaptığını“(!) ileri sürerek:
„21 Ekim 2014'te Delil Amed olarak tanınan Cuma Hesen Usman isimli KCK temsilcileri ile Bağdat temsilcileri bir toplantı yaptı. Toplantıda Bağdat, PKK'nin Şengal ve Telafer'de kontrolü sağlamasına izin verdi. Toplantıda ayrıca PKK'nin bu kentlerde kendine göre bir sistem inşa edip yerleşmesine de izin verildiği“ açıklanıyordu.
Bilindiği gibi; 2014’ten beri Kurdistan Hükumeti ve Şingal halkı ve yetkilileri sürekli; „PKK'nin Şingal‘de yeni bir idare kurarak buraları Kürdistan'dan koparmaya çalıştığını“ ileri sürerek, hep Kurdistan Hükümetini ve Bağdat‘ı uyardı.
PKK’nin Şingal“deki varlığından dolayı, Türk devleti de sürekli bölgeye müdahale tehditleri savurmaya başladı. PKK’nin bölgeye yerleşmesi iki şeyi başarılı bir biçimde sağladı:
1-Şingal’de, IŞİD'in bölgeyi terk etmesi sonrası, Güney Kurdistan’ın bazı bölgelerinde kamplarda yaşayan 350 bine yakın Şingal'linin bölgeye geri dönmesive bölgenin inşası engellendi. Sürekli bölgeyi istikrarsız bir ortama sürükledi.
2-PKK, Şingal bölgesinin Güney Kurdistan’a bağlanmaması için, İran ve Irak paramiliter güçleri ile işbirliği yaparak; bölgeyi sürekli tehdit altında bıraktı. Peşmergelerin bölgeye gelmesi ve yerleşmesini „savaş nedeni“(!) sayarak, engelledi. Israrla Peşmergenin bölgeye gelmesini çatışma nedeni saydı ve yer yer provakasyonlar da yarattı.
İran’a bağlı Haşdi Şabi ve Irak ordusunun Kurdistan’daki tartışmalı bölgelere yönelmesi ile birlikte; PKK Şingal bölgesini Haşdİ Şabi güçlerine teslim etti. Daha önce bölgeye peşmergenin gelişini „savaş nedeni“ sayan PKK; bölgeyi Haşdi Şabi’ye barış içinde, bayrakları yan yana göklere çekerek teslim etti.
23 Mart 2018“de Yazılı açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Şingal’de:
„3 Ağustos 2014 koşullarının ortadan kalktığını, Êzidîlerin artık örgütlü bir toplum olduğunu, Şengal ve çevresinde güvenliğin sağlandığını, bu sebepten dolayı gerilla güçlerinin Şingal’den çekileceği“ açıklaması yapıldı. Şingal’den çekilme açıklamanın dayandığı en önemli tesbit ise; „Şingal’de işimiz başarı ile bitti, şimdi çekiliyoruz“(!) açıklamasında bulundu.
Neydi bu 'başarı ile biten iş“?
Yukarda Kurdistan24’ün verdiği haber ve açıkladığı belgeler net bir şekilde görülen; PKK‘nin Şingal bölgesine yerleşmesi; İran ve Irak’ın bir planı olduğu gerçeği idi. Bölgenin stratejik öneminden dolayı, olası bir bölge savaşında İran hep İsrail’e karşı Şingal tepelerini kullanmanın askeri hesabını yapmıştır. İran bu bölgeyi "Şii Hilali“ amacı doğrultusunda elinde bulundurmak için çaba harcamıştır. PKK, İran’ın bu çabasının bir parçası olarak bölgeye yerleşti ve İran kısmen amacına şimdilik ulaştı.
Şimdi bölge Türk Devleti’nin tehdidi altında. YBŞ ve PKK’nin bayrakları indiriliyor ve İrak-Haşdi Şabi bayrakları asılIyor! Bu da Kurd kamuoyuna "başarı" olarak sunuluyor!
Güney Kurdistan, PKK'nin çabaları ile başarılı bir şekilde şimdilik Şingal’de devre dışı bırakıldı ve bu başarı ile PKK bölgedeki görevini icra etti. Şingal şimdilik, Türkiye ve Irak devletleri arasında paslaşan bir top gibi; ama Güney Kurdistan, PKK’nin İran ve Irak ile birlikte içinde yer aldığı denklem ile sahadan uzaklaştırılarak "işini başarıyla tamamladı“(!)
PKK, daha önce tek başına ve sorun yaratarak elinde bulundurduğu bütün bölgeleri tek tek düşman güçlere terkederek; bunu da Kurd kamuoyuna "zafer“ diye sunmaya çalışmaktadır. Akılda cevabı mutlak bir şekilde verilmesi gereken soru şu;
PKK neden Şingal’ı bölgedeki Kurd güçlerine teslim etmeyi hep reddetti ve Irak ordusuna, Haşdi Şabi’ye teslim etti? Gerçekten PKK bölgedeki görevini başarı ile yerine getirdi ve şimdi, günül rahatlı ile bölgeyi terk ettiğini söylüyor.
Kurd hafızasında yerini alması gereken 3 Ağustos 2014’te birdenbire IŞİD işgaline karşı "kahramanlık naraları“ ile "Peşmerge kaçıyor, biz savaşıyoruz“(!) gerçeğinin, hangi güçler ve ne amaçla, kimler tarafından PKK’nin bölgeye yönlendirildiğini bir hatırlatma olarak belirtelim.
Bir diğer hatırlatma ise; IŞİD saldırılarının Kurdistan’a yöneldiği aynı tarihlerde; PKK’nin Avrupa’da "Peşmergeye silah vermeyin“(!) kampanyalarının altında hangi güçlerin olduğu hatırlatmasıdır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.