Üç senatörden Türkiye’ye karşı sert insan hakları yasa tasarısı
.
Amerikalı senatörler Edward J. Markey (D-Mass,), Ron Wyden (D-Ore.) ve Jeff Merkley (D-Ore.), Türkiye İnsan Haklarını Geliştirme Yasa Tasarısını Kongre’ye yeniden sundu. Tasarıda, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin 2016 darbe girişiminin ardından yoğunlaşan insan hakları ihlalleri kınanıyor. Tasarı, Erdoğan hükümetinin muhalefeti tasfiye etme kampanyasını daha ileri götürmek için temel insan haklarını ihlal eden yetkililerine yaptırım çağrısında bulunuyor.
Senatör Edward Markey’in Kongre sayfasinda yayınlanan haberde, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Türkiye Hükümeti, Türk toplumu genelinde gazetecileri, siyasi muhalifleri, rakipleri, sivil toplum aktivistlerini ve azınlıkları susturmak, sınırları dışındaki Türk vatandaşlarını hedef almak için küstah bir kampanya yürüttü. Bu yasa ABD’nin, Türkiye'de zorla elde edilen demokratik kazanımların daha fazla erozyona uğramasını önlemek için bu NATO müttefikine karşı önemli kozlarını kullanması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır” deniyor.
Senatörler Markey ve Wyden, Türkiye İnsan Haklarını Geliştirme Yasası'nı ilk olarak 2017'de ve akabinde de 2019'da sunmuştu.
Senato Dış İlişkiler Komitesi üyesi Senatör Markey, "Erdoğan’ın Trump’ın Beyaz Ev'inde suistimal edilen serbest geçiş hakkı resmen sona erdi. Erdoğan’ın sosyal medyayı sansürleme, ifade özgürlüğünü kısıtlama ve kendisini eleştirenleri içeri atarak muhalefeti susturma kampanyası için ABD bir kez daha güçlü bir şekilde konuşacak ve Erdoğan hükümetini sorumlu tutacak adımlar atacaktır. Bu yasa, Başkan Biden'in ABD'nin gazetecilerin, aktivistlerin ve sivil toplum liderlerinin yanında yer aldığına açıkça işaret etmek için tüm diplomatik araçları kullanması gerektiğini ve sistematik insan hakları ihlallerini yöneten veya gerçekleştiren Türk yetkililere karşı duracağını açıkça ortaya koyar" ifadelerini kullanıyor.
Senatör Wyden ise, "Türkiye’nin otoriter hükümeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirmeye cesaret eden gazetecilerin, siyasi muhaliflerin ve sıradan vatandaşların haklarını ayaklar altına aldı. Senatörler Markey, Merkley ve ben hesap verebilirlik çağrımızı yeniliyoruz çünkü ortaklar ve müttefikler sistematik olarak temel özgürlükleri ihlal ederken Amerika buna seyirci kalamaz" diyor.
Senato Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Senatör Merkley de yasa tasarısıyla ilgili olarak şu ifadeleri kullanıyor:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gazetecilere, sivil toplum liderlerine, siyasi muhalefet üyelerine ve diğerlerine yönelik demokratik gerileme ve siyasi nedenli tutuklamalarla ilgili geçmiş sicili, ifade özgürlüğü ve yargı sürecine ilişkin en temel insan haklarından bazılarını tehdit ediyor, ABD bu rahatsız edici davranış karşısında sessiz kalamaz. Türkiye’nin siyasi tutuklularının serbest bırakılmasını ve tehlikeli terörle mücadele yasalarının yürürlükten kaldırılmasını sağlamak için elimizdeki diplomatik kaldıraçları kullanmalıyız."
Haberde; Türkiye Hükümeti’nin, 60 binden fazla polis ve askeri personeli, 125 bin devlet memurunu, yargı mensuplarının üçte birini görevden aldığı veya uzaklaştırdığı, 90 binden fazla vatandaşı tutukladığı veya hapse attıı ve bin 500'den fazla sivil toplum örgütünü sahte suçlarla kapattığının altı çiziliyor.
Haberde yasa tasarısının amaçları şu şekilde ortaya konuyor:
- Dışişleri Bakanı'nı Türkiye'de görüşlerinden dolayı tutuklananların ve siyasi tutukluların serbest bırakılmasını sağlamak için çalışan Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarına yardım sağlamaya yönlendirir.
- ABD'nin Türkiye'de demokrasiyi, barışı ve refahı desteklemesi ve Türkiye Hükümeti’nin ifade özgürlüğü, barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik saldırısına karşı çıkması için bir Politika Beyanı ortaya koyuyor.
- Türkiye Hükümeti'nin şunları yapmasını gerektiğini ifade eder:
- Gazeteciler ve gazetecilik mesleğini destekleyenler için korkunç iklimi iyileştirmek için adımlar atın;
- Hükümetin devam eden internetteki ifade özgürlüğünü baskılanması durdurun
- Avukatlar, yargıçlar ve savcıların ayrım gözetmeksizin gözaltına alınmasını ve yargılanmasını durdurun ve Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi (ICCPR) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye’nin diğer uluslararası insan hakları yükümlülükleri kapsamındaki yükümlülüklerinizi yerine getirin.
4. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti insan hakları ihlallerini gidermek için etkili adımlar atmadığı takdirde Senato anlayışını ifade eder:
- Başkan, inanç ve siyasi mahkumların tutuklanmasından, gazetecilerin siyasi amaçlı gözaltına alınmasından, sosyal medya aracılığıyla ifade özgürlüğünün kısıtlanmasından ve uluslararası kabul görmüş insan haklarının diğer ağır ihlalleri sorumlu bulunan Türkiye Hükümeti yetkililerine Küresel Magnitsky İnsan Hakları Hesap Verebilirlik Yasası uyarınca yaptırımlar uygulamalıdır;
- Türkiye Hükümeti'nde muhaliflere karşı sınır ötesi ciddi faaliyetlerde bulunanlara dair Dışişleri Bakanı "Kaşıkçı Yasağı" kapsamında vize kısıtlamaları getirmelidir; ve
- Hazine Bakanı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin vatandaşlarının insan haklarını ihlal etmesine olanak tanıyan her türlü kredi, hibeler, politikalar veya stratejilere karşı çıkmaları için önemli uluslararası finans kuruluşlarının Birleşik Devletler icra direktörlerini yönlendirmelidir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.