Van'da 18. madde problemi: 'Kaos çıkıyor, tartışma yaşanıyor'
.
Van’da çevre yolu nedeniyle uygulanan 18. madde nedeniyle arsa ve hak sahipleri arasında kavgalar yaşanıyor. Mahalleliler ve uzmanlar, konunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını istiyor.
Van'da yapımına 2010 yılında başlanan çevre yolu projesiyle birlikte uygulamaya konulan, 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi mağduriyetlere sebep oluyor. Arsa sahiplerinin rızası alınmadan gerçekleştirilen bu uygulama, mevcut ada ve parsellerin yeniden düzenlenmesini ve birleştirilmesini içeriyor. Ancak, hatalı planlamalar nedeniyle arsa sahipleri arasında anlaşmazlıklar, huzursuzluklar ve kavgalar yaşanıyor.
18. madde uygulamasıyla arazi sahiplerine ödemeler yapılmıyor ve üçüncü kişilerin arsalarına ortak ediliyor. Bazı arsaların tapuları da defalarca yenilenerek müstakil araziler, müşterek tapulara dönüştürülüyor. Bu durum, rızası olmayan paydaşlar arasında ciddi anlaşmazlıklara ve adli yargıya taşınan sorunlara neden oluyor. Çevre yolu güzergahında bulunan mahallelerde yapılan planlama hataları nedeniyle ise bazı sokaklar arsaya dönüştürüldüğü için ulaşım sorunları yaşanıyor.
Arsaları birleştirilen hak sahipleri, uygulamada ve planlamada yapılan hataların tespit edilmesi ve haklarının korunması için yasal yollara başvuruyor. Ancak, uzun süren hukuki süreçler mağduriyetlerin ve yaşanan tartışmaların daha da derinleşmesine sebep oluyor.
Van Barosu İnsan Hakları Merkezi Eş Başkanı Burcu Şeber, 18. madde uygulamasının özellikle Van’da büyük mağduriyetlere yol açtığını belirterek, “Maddenin amacı, şehirlerdeki nüfus artışına ilişkin oluşacak ihtiyaçlar çerçevesinde bir düzenleme yapmaktır. Yani, şehir ile artan nüfus dengesinin korunması amaçlanmıştır. Bu düzenlemeyi yapan ise devlettir. Devlet, 18’inci maddeyi uygularken, herhangi bir bedel ödemeden, kamulaştırma yapmadan, vatandaşların arsalarına müdahale ediyor. Devlet, yüzde 45’e kadar vatandaşın arazisinden kesinti yaparak, ortak yaşam koşullarını düzenleyecek alt yapıyı oluşturmayı hedeflediğini söylüyor. Kamunun ortak kullanımına tahsis edilecek bu alanlar için, bu arsalara ihtiyaç duyarak bedel ödemeksizin kesinti yapıyor” şeklinde konuştu.
Şeber’in verdiği bir örneğe göre; tek parça halinde arazisi olan bir kişinin, bu düzenlemeyle arazisi bazen birden fazla parçaya bölünerek başka kişilerin arsasının içerisinden yer veriliyor. Şeber, 18. madde uygulanırken dikkat edilmesi gereken hususların kanunda açıkça yer aldığını fakat idarenin keyfi olarak kamu yararını esas almayan, insanların yaşam kalitesini düşüren girişimlerinin olduğunu gözlemlediklerini söyledi.
'KAN DAVALARINA DÖNÜŞÜYOR'
Şeber, 18. madde uygulaması ile birlikte ortak edilen paydaşlar arasında büyük sorunların yaşandığına da dikkat çekti ve şöyle konuştu: “Bizim yaşadığımız coğrafyanın sosyo-kültürel yapısı çok önemli. Vatandaşların itiraz sesleri hep aynı şekilde yükseliyor. Arsalarına müdahale edilerek yol için kesinti yapılıyor. Daha sonra da başka bir vatandaşın arazisine hissedar ediliyor. Dolayısıyla kişiler bu yeni yaşam koşullarını kabul etmiyorlar ve sorunlar çıkıyor. Kimse kendi düzenini bozmak istemiyor. Kendi evini yıkmak, ağaçlarını kesmek istemiyor. Hal böyle olunca, ne yazık ki büyük kavgalara sebep oluyor. Kan davalarına dönüşüyor.”
Van’ın merkez ilçelerinden biri olan İpekyolu’nun Kevenli Mahallesi’nde yaşayan Abdulkerim Sürücü de mağdur olduğunu söyledi. Sürücü’nün evinin bulunduğu Rüzgarlı Caddesi’nin üst kısmı imarda arsa olarak görülüyor. Sürücü ve komşuları yolu olmayan evlerine bir çözüm üretilmesini bekliyor. Mağduriyetlerini giderebilecek bir muhatap bulamadıklarını dile getiren Sürücü, “İpekyolu Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi’ne yönlendiriyor. Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yönlendiriyor. Sonra müdürlük yine belediyeye yönlendiriyor. Belediye, bu kez 'Ankara’ya gidin' diyor. Şimdi bu yol, bir vatandaşın tapulu arazisi. Sahibi bu yola bir duvar çekerse, kim itiraz edebilir ki? Evimize helikopterle mi gidip geleceğiz” şeklinde konuştu.
Sürücü ile aynı mahallede yaşayan diğer aileler de tepkilerini dile getirdi. Ferit Erdoğan, yaşananları şöyle anlattı: “Şu anda sularımız yok. Doğal gaz gelmiyor. Sebebi; imarda gözüken bir yol olmaması. Bu arsayı satın aldığımda, müstakil tapulu olarak satın aldım. Fakat şu anda tapum müşterek oldu. Üstüne bir de evimizin önünden geçen yolu kestiler. Şu anda arsamın dört ortağı var. Arsamın içinden başkasına arsa verilmiş. Sonra da günün birinde biri çıkıp geliyor, bu arsayı devletin kendisine verdiğini söylüyor. Ben buraya bu kadar emek vermişim, alın terimi dökmüşüm. Ben nasıl kalkıp kendi arsamı bir başkasına vereyim? Bu bana yapılan bir hakarettir.”
Aynı sokakta yaşayan Menaf Karaboğa ise kendi arsasını, kendisine ortak edilen kişiden para karşılığında yeniden satın almak zorunda kaldığını söyledi. 2012 yılında aldığı arsasının, 2016 ve 2022 yıllarında imarının tekrar değiştirilmesi nedeniyle üç kez tapusu yenilenen Karaboğa, “Başka bir komşumun evini bana vermişler. Benim arsamı da başka birine vermişler. O kişi de gidip başka birine satmış. Bir gün biri geldi ve benim arsamın kendisine ait olduğunu söyledi ve benim buradan çıkmamı istedi. Ben de mecburen, kendi evimi, dükkanımı, arsamı yeniden satın almak zorunda kaldım. 625 bin TL para ödedim. Yetkililer ile konuşmaya çalıştım fakat muhatap bulamadım” dedi.
İmarda gözükmeyen yolun sahibi ise Kutluk ailesi. Yolun aslında bir arsa olduğunu ve tapusunun kendilerinde olduğunu söyleyen Şirhat Kutluk, “Yolu kapatma ya da kullanma hakkına sahibiz. Ancak mahalleli evine ulaşım konusunda sorun yaşamasın diye bu şekilde bırakmaya devam ettik. Bu sene mahallemizin aşağısına kadar doğal gaz hattı geldi. Fakat bizim sokağımıza gelmedi. İmarda yol olarak gözükmediği için boruları buraya kadar getiremediklerini söylediler. Bunun bir çözümü olması lazım. Çünkü burada 200’e yakın hane var. Ben kendi arsamdan feragat edip yol olarak kullanılmasına müsaade ediyorum ama devlet burayı yol olarak tanımıyor” şeklinde konuştu.
TMMOB Van Şubesi Başkanı Mihail Atik de yanlış uygulamalara dikkat çekti. Atik, 18. maddenin bir planlama yöntemi olduğunu ancak Van’ın şehir planlaması yapılırken vizyoner bir yönteme gidilmediğini ve bu sebeple şehir büyüdükçe faturanın halka kesildiğini söyledi. Atik konu ile ilgili, “18’inci madde ile müdahale edilerek birinin arazisi başka birine verilmeye başlandı. Bu da ihtilaflara sebep oldu. Van çevre yolunun da yıllardır tamamlanamamasının sebebi budur. Çünkü çevre yolu yapılırken istimlak edilmiyor. Yani vatandaşa arsasının parası ödenmedi. Kaydırma yöntemi ile 18’inci madde uygulanarak hak sahiplerine başka yerlerde pay verildi. Bu da vatandaşın elbette işine gelmez. Çünkü vatandaş arsasının bedelinin bu olmadığını düşünüyor. Peki bu nelere sebep oluyor? Arsalarda insanların ortak bir tapuda müşterek kılınması sonucunda kaoslar çıkıyor” dedi.
'YAPILAN BU UYGULAMANIN İÇİNE RANT DA GİRİYOR'
Söz konusu maddenin daha çok ‘sahipsiz’ kentlerde uygulandığını söyleyen Atik, şöyle devam etti: “Bu maddenin uygulanması birilerine ihale edilmiş. Yani yapılan bu uygulamanın içine rant da giriyor. Özel şirket bu planı hazırlayıp belediyeye sunuyor. Bunu hazırlayan özel şirkete nasıl güvenilebilir? Bu bir master planı gerektirir. Bunun içine odaların katılması lazım, üniversitenin katılması lazım, bazı sivil toplum örgütlerinin katılması lazım. Ayrıca kentin de bu master plana hazır edilmesi lazım. Şimdi bütün bunlar yapılmadığı için, tamamen otoritenin belirlediği sınırlar dahilinde birilerine ihale ediliyor.”
Kadir Cesur / Gazete Duvar
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.