JİTEM tarafından öldürülen HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın cinayetine ilişkin açılan soruşturma, 5 Temmuz'da zaman aşımına girecek.

Diyarbakır'daki evinden 5 Temmuz 1991 tarihinde kaçırılarak katledilen ve cenazesi 2 gün sonra Elazığ'ın Maden ilçesinde bir köprünün altında bulunan Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın cinayeti soruşturması, 5 Temmuz'da zaman aşımına uğrayacak. Polis kıyafetli kişiler tarafından evinden kaçırılan Aydın'ın cenazesinin bulunması sonrası Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Aydın'ın eşi Şükran Aydın'dan, kaçıran kişilerin eşkaline ilişkin ifade alındı. 

Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı, bir süre sonra yetkisizlik kararıyla dosyayı Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Devlet-mafya-siyaset üçgenini ortaya çıkaran 1996'daki Susurluk Kazası'nın ardından hazırlanan rapora da yansıyan cinayet dosyası, burada 20 yıl boyunca raflarda bekletildi. 

AYGAN'IN İTİRAFLARI 

Dosyanın zamanaşımına kısa bir süre kala itirafçı Abdulkadir Aygan'ın cinayete ilişkin itirafları dosyaya girdi. Aygan, Aydın'ın Cem Ersever'in başında bulunduğu JİTEM elemanları tarafından katledildiğini anlattı. Bu itirafların ardından dosyanın zaman aşımı süresi, yeni deliler nedeniyle ikide bir oranında uzatmaya gidilerek, 2011 yılında 10 yıl daha uzatıldı. Olay yeri Diyarbakır olması nedeniyle dosya Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.

Savcılık, Aygan'ın cinayette rol aldıklarını belirttiği itirafçılar Murat Demir, Murat İpek ile o dönemdeki polis ve askerlerin ifadelerini aldı. Söz konusu kişiler cinayeti inkar etti. Savcılık, bunun üzerine 10 yıl boyunca dosyayı rafta bekleterek, dosyayı adeta zaman aşımına terk etti. 

ETKİN SORUŞTURULMADI 

Dosyanın Aydın'ın kaçırıldığı günün yıldönümünde zaman aşımına gireceğine dikkati çeken aile avukatı Mehmet Arif Altunkalem, Türkiye'de hukuk dışı mevzuların başında "faili meçhul" cinayetlerin geldiğini ifade etti. Av. Altunkalem, Vedat Aydın'ın ise bu konuda simge bir isim olduğunu ifade etti. Aydın cinayetinde en başından beri delillerin toplanmadığını ve faillerin üzerine gidilmediğini ifade eden Altunkalem, JİTEM itirafçısı Abdulkadari Aygan'ın ifadeleriyle kısmen ilerleme sağlandığını, ancak delillerin toplanmamış olması ve olayın üzerine kararlılıkla gidilmemesi nedeniyle bir sonuç alınamadığını ifade etti. 

İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR KAPSAMINDA OLMALI

Altunkalem, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasında iki önemli adımın olması gerektiğine işaret ederek, "Bunlardan ilki hukuku işletmek. İkincisi ise siyasi irade. Bu davada bu ikisinin olduğunu söylemek mümkün değildir. Olay olduğu dönemde hukuki ve siyasi irade olmadığı için deliler toplanmadı. Cinayet aydınlatılamadı" dedi. Aydın'ın işkence ile öldürüldüğünü anımsatan Altunkalem, bu tür suçların insanlığa karşı suçlar olduğunu ve zaman aşımının olmadığına dikkati çekti. Altunkalem, "Bu olayda bunun nitelikleri var. Olayın oluş şekline bakılırsa insanlığa karşı suçlar kapsamında olduğunu söylemek mümkün. Olaya ilişkin yeni bir gelişme ve belgelerin çıkması durumunda soruşturmanın devam etmesi gerekir" diye kaydetti. (MA)