Vedat Aydın’dan Tahir Elçi’ye 15 Yönetici ve Üyesi Öldürülen İHD'nin 33 Yılı
Hak savunuculuğunun en zor olduğu yerlerden biri olan Diyarbakır’da İHD yöneticilerine dünü ve bu günü sorduk.
İHD üyesi, Vedat Aydın 1991'de HEP Diyarbakır il başkanı iken öldürüldü. İHD üyesi, Diyarbakır Baro başkanı Tahir Elçi 2015'te öldürüldü. Hak savunuculuğunun en zor olduğu yerlerden biri olan Diyarbakır’da İHD yöneticilerine dünü ve bu günü sorduk.
İnsan Hakları Derneği (İHD), 17 Temmuz 1986 tarihinde aralarında gazeteci, yazar ve akademisyenlerin bulunduğu 98 kişi tarafından "insan hak ve özgürlüklerini geliştirmek, insan hakları ihlallerini azaltmak amacıyla" kuruldu.
İHD kurulduğu günden 2002 yılına kadar 14 üyesi ve yöneticisi öldürüldü:
İHD Diyarbakır Şube Kurucu Üyesi Vedat Aydın, İHD Batman Şubesi Yönetim Kurulu (YK) Üyesi Sıddık Tan, İHD Urfa Şubesi YK Üyesi İdris Özçelik, İHD Urfa Şubesi YK Üyesi Kemal Kılıç, İHD Van Şubesi Üyesi Orhan Karaağar, İHD Erzincan Şubesi Üyesi Cemal Akar, İHD Tatvan Temsilcisi Şevket Epözdemir, İHD Elazığ Şube Başkanı Metin Can, İHD Elazığ Şube Üyesi Hasan Kaya, İHD Urfa Şubesi Kurucu Üyesi Muhsin Melik, İHD İzmir Şubesi Üyesi İkram Mihyas, İHD İstanbul Şubesi Üyesi Didar Şensoy, İHD Bursa Şubesi YK Üyesi Tacettin Aşçı ve İHD Bursa Şubesi Üyesi Ahmet Aydın
Ayrıca binlerce dava açıldı. 2015 yılında Diyarbakır Baro Başkanı ve İHD üyesi Tahir Elçi cinayeti ile bu sayı 15’e yükseldi.
Hak savunuculuğundan siyasete
İHD Diyarbakır Şubesi yöneticilerinin bazıları daha sonra hak savunuculuğuna siyasette devam ettiler.
Selahattin Demirtaş, Meral Danış Beştaş, Ayla Akat, Osman Baydemir bu isimlerden birkaçı.
İşkence yapılanlara ceza
2000-2009 yıllarında İHD Diyarbakır Şube Başkanı olan Muharrem Erbey sadece insan haklarını savunduğu için en fazla tutuklu kalan hak savunucusu olduğunu dile getirdi. 2009-2014 yıllarında hapiste olan Erbey hapis öncesi insan hakları çalışmaları hakkında şunları dile getirdi:
“2000’in ilk yılları köy yakma, yaşam hakkı ihlali, savaş artığı mayın ve benzeri parçaların yol açtığı yaşam hakkı ihlallerinin en yoğun olduğu dönemin hemen sonrası dönemdi. Bu dönemde davalar ve karşı davalar açılıyordu.
“Kamu görevlileri, güvenlik güçleri ve korucular hak ihlaleri yapıyorlardı. Yargısız infazlar ve işkence olayları davaya dönüşüyordu.
“Kamu görevlilerinin işlediği suçlar örtülüyordu. İşkence olayları yaşanıyordu. İşkence yapılanlar dava açıyorlardı. Fakat takipsizlik kararı alınıyordu. İşkence yapanlar karşı dava açınca işkence yapılanlar cezalara çarptırılıyordu. Cezasılığın en görünür olduğu dönemdi.”
Zeytun: Görünür olmamız engelleniyor
İHD Diyarbakır İl başkanı Abdullah Zeytun yaygın ve sistematik hak ihlallerinin olduğunu dile getiriyor ve ekliyor:
“İhlaller devam ederken insanlar İHD’yi sesini duyurabileceği bir yer olarak görüyorlar. İHD hak ihlalerinin görünür olması için çalışmakta fakat her yönüyle bu engellenmekte. ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemleri Diyarbakır Valiliğince yasaklandı. 44 haftadır eylem İHD Diyarbakır Şube Binasında yapılmakta.
“Cezaevlerinde hak ihlalleri yaşanmakta. Cezaevleri önünde bunları açıklamak istiyoruz ama yasak. Sokağa çıkma yasakları döneminde hak ihlalerini yerinde incelemek istedik ama ihlalin yaşandığı yere gitmek yasak.”
Murat Bayram
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.