Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformundan Birleşmiş Milletler’e ‘Ezidi soykırımını tanı’ çağrısı
Şengal’deki Ezidî soykırımına dikkat çeken Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu, BM’ye Ezidi soykırımının tanıması ve sanıkların uluslararası ceza mahkemesinde yargılanması için ‘harekete geç’ çağrısı yaptı…
Şengal’deki Ezidî soykırımına dikkat çeken Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu, BM’ye Ezidi soykırımının tanıması ve sanıkların uluslararası ceza mahkemesinde yargılanması için ‘harekete geç’ çağrısı yaptı…
Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu, 3 Ağustos 2014 yılında Şengal’de gerçekleştirilen Êzidî soykırımına ilişkin yazılı açıklama yaptı. “Küresel Mücadele Küresel adalet ile sağlanır” , “Adaletin olmadığı yerde barış da olmaz” başlıklı açıklamada, 3 Ağustos 2014’te dünyanın canlı tanıklığında gerçekleşen bir soykırımı, 73’üncü ferman olarak yaşayan Êzidîlerin, 21’inci yüzyılın en korkunç vahşetine maruz kaldığı hatırlatıldı. Êzidîlerin soykırım döneminde yaşadıklarına değinilen açıklamada, 3 bin kadının halen IŞİD’in elinde bulunduğu kaydedildi.
GÖÇ EDEN EZİDİLER KÜLTÜREL SOYKIRIM İLE KARŞI KARŞIYA
Dünyanın birçok ülkesinde mülteci olarak yaşayan Êzidî kadınlar ve çocuklarla görüşmeler aldıklarını ve yaşadıkları yerlerin onlar için güvenli olmadığını tespit ettiklerini belirten Platform, “En önemlisi Êzidîlerin kendi var olma gayeleri olan kültürel varlıklarını ve inançlarını sürdürdükleri coğrafya ile bağları koparıldığından, yaşadıkları yerlerdeki entegrasyon politikaları sonucu kültürel bir soykırım tehdidi altında oldukları görülmüştür.
Gücünü sadece kendi varlığından ve onbinlerce yıllık inancından alan Êzidî kadınlar, soykırım nedeniyle yaşananları kader olarak görmek, kendilerini ölüme yatırmak yerine; direnişi, özgürleşmeyi, doğup büyüdükleri toprakları canları pahasına savunmayı seçerek kendi Kadın Meclis’lerini oluşturmuşlar ve özgüçlerine sarılarak aslında yaralarını sarmaya gayret etmişlerdir. Yine Avrupa’da dernek ve meclislerle varlıklarını büyük bir dayanışma ile örgütlenerek sürdürmekteler” ifadelerini kullandı.
‘BM GÜVENLİK KONSEYİ HAREKETE GEÇSİN’
Soykırımdan bu yana geçen 5 yıla rağmen yalnızca Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonuna bağlı araştırma komisyonu tarafından Êzidîlerin soykırıma uğradığı rapor edilmiş olmasına rağmen BM Güvenlik Konseyi nezdinde bir girişimde bulunulmadığı belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Oysaki dünya bir insanlık trajedisine canlı bir şekilde tanıklık etmiş, ele geçen bilgi ve belgeler ve anlatımlar bu vahşetin boyutunu tüm verileriyle ortaya koymuştur. BM’nin bünyesinde bulunan üye ülkelerin çoğunluğu tarafından imzalanmış olan Roma Statüsü Sözleşmesi ile kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yargılama mekanizmasını harekete geçirmemesi bu sözleşmenin gerçek meşruiyetinin odak noktasının devletlerin gizli politikaları ile berheva edildiğini göstermektedir. Bu açıdan Kamişlo’da açıklanan sonuç bildirgesinde belirtilen çözüm önerilerinden biri olan BM’nin bu katliamı tanıması ve adaletin sağlanması için de uluslararası ceza mahkemesinin kurulması, Êzidî halkının tüm haklarını garanti altına alınması uluslararası hukuk çerçevesinde Êzidî halkının kendi kaderini tayin etme ve statüye kavuşturulması hakkı, Êzidî halkının yeni katliamlara karşı korunması açısından hayati öneme sahiptir.”
ULUSLARARASI EYLEM GÜNÜ
Platform, soykırımın odağında kadınların olduğunu yalnızca Şengal’de değil, Zilan, Dersim, Enfal, Suruç katliamlarının bunun kanıtı niteliği taşıdığını vurguladı. 3 Ağustos tarihinin “Kadın Kırımına Karşı Mücadele Günü” olarak kabul edilmesi çağrısının yer aldığı açıklamada, “Bu çağrımızın dünyanın farklı bölgelerinde karşılık bulmuş olması ve özellikle de Ezidi Kadın Federasyonunca 3 Ağustos’un ‘Feminiside karşı eylem günü’ olarak ilan edilmesine ilişkin yapılan açıklama önemlidir. Avrupa’dan Kanada’ya, Avustralya’dan Afrika ülkelerine, Türkiye’den Irak’a kadar dünyanın birçok ülkesinde kadın hareketleri yapılan bu çağrıyı sahiplenmiş, aynı gün aynı dakika tek yürek olarak barbarlığa, vahşete, kıyıma karşı ortak mücadele kararlılığı sergilemişlerdir. Bugünde bu kararlılık devam etmektedir. Biz kadınlar diyoruz ki, bu çete yapılanmasının elinde tek bir kadın kalana kadar hiçbirimiz özgür değiliz! Biz kadınlar diyoruz ki; soykırım ve kadın kırımı bir insanlık suçudur; suçlular hesap verene kadar adalet arayışımız son bulmayacaktır! Tarihin karanlık sayfalarına geçen 3 Ağustos, ‘Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü’ olarak kabul edilene kadar mücadelemizi alanlarda, uluslararası mecralarda, ulusal üstü yargı mekanizmaları nezdinde sürdüreceğiz. Unutulmasın ki, hesabı sorulmamış kıyımlar, yenilerinin habercisidir” diye belirtildi.
PLATFORMDAN 3 AĞUSTOS ÇAĞRISI
“Biz kadınlar; her yerde kadın dayanışmasıyla mücadelemizi yükselterek, 3 Ağustos Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü ilan edilene kadar, kadın soykırımını durduracağız, yaşamı özgürleştireceğiz şiarıyla haykıracağız” diyen Platform, herkesi 3 Ağustos’ta saat 11.00’de eş zamanlı basın açıklamaları yapmaya, bir dakika sessiz olmaya, Êzidîlerin sembolü olan beyaz giyinmeye, siyah kurdele takarak soykırıma karşı mücadele etmeye çağırdı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.